ah sevgili ah! ...
kaç zaman geçti ki, aramadın sen
özlenmek miydi, arzulanmak mı neden?
bir arar, hal hatır sormaz mı seven? ...
ve sen, çıkıp geldin
zaman gönlümün gün batımı...
etrafı sarmış umutsuzluklar,
içimize çekmekteyiz mutsuzluk tütsüsünü
ışığını söndürmüş gözbebekleri
inmiş karabulutlar dağlardan
önünü göremez olmuş gençlik
bezmiş, bıkmış hayatından
sen de vursana beni,
hayat gibi sırtımdan!
sen de vursana beni,
kader gibi alnımdan!
sen de vursana beni
aşk gibi, tam şuramdan...
sen terketmezdin beni
bir başıma komazdın kurtlar sofrasında
oysa şimdi, sana en muhtaç olduğum anda
yoksun yanımda...
kadir kıymet bildirmek mi maksadın?
keşke; elime alınca kelemim hiç durmasaydı,
mısralara benliğimle özdeşleşen
en güzel sözcükleri dizebilseydim birbiri ardınca
ustaca....
keşke; aklımdan geçtiği gibi yalın, yalansız
yaşadığım üç-beş günü, tattığım duyguları
ne zaman yüzünü güldürdü ki senin?
ateşlere düştü, yandı, kül oldu kalbin
sahteydi baştan sona herşeyi bilmez misin?
vazgeç gönlüm, vazgeç bu yalan aşktan
sevdiğini söylerken, seni aldattı
dün geçmişi anarken,
aklıma geldi
tavan arasındaki
üzeri toz tutmuş
raftaki kara kaplı defter...
acaba, yıllar önce
oğlum, serhat'im, karagözlüm
kahrediyor bu hallerin beni
oysa sen bambaşkaydın, bambaşkasın hala
doğduğun o günden beri...
nasıl heyecanlanmıştım aldığımda ilk haberi
hala olacaktım, minicik elleri
kilometrelere yenileri ekledik
mesafeler kat be kat sevdiğim
ayrılığa birkez daha yenildik
özlemleri hasret ettik sevdiğim
sesin çınlar oldu kulağımda
bu nasıl aşk, tanrım böyle?
her anı kahır, he anı işkence
bir insafsızı sevdim, hem de delice
sil bu aşkı tanrım, çektirme çile
peşinden koşan deli gibiyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!