Aşkı bir yangın sanmıştım önce
Yakar geçer, küle döner diye
Meğer aşk, bir direnişmiş gülüm
Susmadan sevmekmiş, vazgeçmeden yürümek
Seninle öğrendim suskunluğun bile haykırdığını
Mazlumun bir damla göz yaşı
Katre katre büyür, titretir arşı
Mazlumun ahı, indirir şahı...
Her çağın bir zalimi vardır
Birde; binlerce mazlumu…
Zalimin zulmü vardır
Derde derman sensin
Sev ki; gönlün şenlensin
El et derdime, derman ol
Medet sevdiğim...
Kurt Baba
MEMLEKETİMSİN
Sen benim;
Hasretimsin, Özlemimsin
Suyumsun, Ekmeğimsin
Alınterimsin, Emeğimsin
Memleket perişan, Millet perişan
Ne hal bilen var, ne halden anlayan
Bitmişiz, halimize yoktur ağlayan
Kemer sıka sıka, olduk gariban
Deli Ozan
Mesafeler miydi bizi birbirimizden ayıran?
Yoksa aramıza koyduğumuz sınırlar mıydı?
Bazen tel örgüleri aşıp o sınırları çiğniyorduk
Nefes nefese içimize çekiyorduk birbirimizi
Nefes nefese her gece
Ne gecenin farkına varıyorduk
Mevsim, hep bahar olsa
Yağmur yağsa, toprak koksa
Yemyeşil ağaçlar, orman olsa
Rengarenk çiçekler açsa
Yağmurdan sonra güneş doğsa
Ey Can, bir cân için; canı soysuza, makamı haksıza, harami hırsıza minnet eyleme.
Ni'met-i dünyâ için; zalim sultana, cahil nadana minnet eyleme.
Kurt Baba
Minnet eyleme zalimin ihsanına
Sabreyle çarkıfeleğin devranına
Göğ Tanrıya sığın; kurt misali
Sarıl Zülfikarın kabzasına…
Kurt Baba
Dışı Ak içi kara olan
Allah ile aldatan,
Din ile avutan
Bezirganlık yapan
İki yüzlü şeytan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!