“O’nun aşkının yolunda fedai olmazsan,
Sakın O’nun aşkından söz etmeye kalkma.
Mum gibi bir aydınlık istiyorsan,
Sende pervane gibi feda et kendini.”
Evhad-ı Kirmani
-Sis ve Gece-
Sis çökmüş geceye
Göz gözü görmüyor
Öyle puslu ki hava
Uzatsan elini kayboluyor
Siyah beyaz resmin içindeydik sanki
Hep siyahtım ben, hep karanlık
Sense alabildiğine aydınlık
Karanlıklar ülkesinde
Senin için savaştım ben
Kaç kere öldüm, kaç kere dirildim
Solar mı sandın gözlerinde açan çiçek
Sapla hançerini kanat yüreğimi
Tüm geçmişin acılarını, hesabını çıkar benden
Aşkın kıp kızıl kanıyla kanasın tekrar yüreğim
Yeter ki sen ağlama hep gül
Gonca gül dudaklı kadınım benim...
Tanrı kalbi yaratmasaydı
Aşk cihana sığmazdı...
Fatih Mehmet Yiğit
Sordum sarı çiçeğe;
Sen ne güzelsin?
Çiçek der: Kurt Baba
Güzel gören, güzel sevsin.
Değer bilen, değer versin.
Değer veren, değer görsün
Sözümüz;
Dosta gül olur, düşmana diken
Kötüye dert olur, iyiye merhem...
Kurt Baba
"Bekle gör" demiş Atalar
Bir damla sudan ne dalgalar çıkar
Bir kıvılcımdan ne yangınlar başlar
Yeter ki; bir taş at suya,
Bir kıvılcım çak,
Su bulanmadan durulmaz...
Suyun Başındakiler
Kene gibi kanımızı emdiler
Sırtımızdan inmediler
Vatandaşı, canından bezdirdiler
Yoksulluğa mahkum ettiler
Tan ağarınca;
Yedi uyurlar, uyanır mağaralarından
Bir ışık yanar, aydınlatır karanlıklardan
Kalbi körler, kör cahiller göremez ışığı
Güneş doğar, toprak uyanır;
Onlar uyanmaz, uykularından...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!