Beddualarım kabul olsa
Çoktan koca dünya yanardı
Eğer sözlerim tutulsaydı
Cumhuriyet şaha kalkardı
Senarist dosdoğru yazsaydı
Dün gece ıslattım seni kırmızı
Kırmızı,hep içimi kan ağlatıyorlar da.
Çiçeklerini suladım kırmızı
Kırmızı,çiçeklerimi hep soldurttular da.
Tekerlekli sandalye nedir bilir misiniz,
Sakatlık nedir bilir misiniz,
Bir damla gözyaşı her şeyi anlatır
Vurmak nedir bilir misiniz,
Vurdurmak nedir bilir misiniz,
Bir dost buldum bir dost
Bazen ana gibi koruyacak
Bazen bacıdan farksız bakacak
Bazen de yaren olup dertleşecek
Bir dost buldum bir dost
Biri bana dünyayı anlatsın
Aşk nasıl bir duygu
Kerem aslı, Leyla mecnun
Ferhat şirin aşklarını
Hep severek aşk
Duygusunu yaşamadım da
Kan kusturan da
Can verende oldu
İkisi de Allah emanetiydi
Zehir içirerek hayat verildi
Biri öldürdü, diğeri yaşattı
Biz yalnızların şairiyiz
Belki gazete üstünde yada altında
Belki de saç sakal karışmış
Aşkın terkedilmiş garip sokağında
Biz yalnızların şairiyiz
Bir umut doğdu
Sabah güneşi gibi
Gözleri masmavi gök gibi
Doldu gözleri bulut gibi,
Yağmurlar döktü basacağı toprağa,
Umutlarını yeşertsin diye.
Kader engellemiş yıllarımı
Dünyandan engellenirsem ne olur
Engellenmezsem ne olur
Bütün aşklara zincir vurmuş
Ne mahkumlar yaşamışım
Tek kalpli hücremde
İnsanlık yetim kalıp
Yavan ekmek bayatlar
Dost katık bulunmayıp
Aç gezerler biz ölünce
Gönül yağmuru bitip
harkuleda tebrık edıyorum