Bahçende solmuş bir gül olaydım,
Aşkından şakıyan bülbül olaydım,
Kokunu dağlara savuran yel olaydım,
Tek sen yakınımda olaydın da,
Ben kapında bir el olaydım.
Bunca yıl kulak tıkadım,
Onun sessiz çığlığına.
Şimdi ise adım adım,
Kavruluyorum yağına.
Ölüm, seni hatırlamak,
Seni tatmaktan bile zor.
Gönlünü çok kaptırma zamaneye,
Bir zaman sonra bakarsın yar olur.
Mutlu günlerinin sonu mutlaka,
Yazın sonu gibi sonbahar olur.
Gidiyorum,
Bilinmedik bir yerlere.
Salıyorum kendimi,
Sonu olmayan kederlere.
(30.06.11 / Akdağmadeni)
Dost deyip, yüzüme gülenler,
Beni asıl onlar mahvetti.
Öldüğümde kabrime yazın:
Bir vefalı cana hasretti.
(15.12.10 / Akdağmadeni)
Günler geçti dineli, yüreğimdeki sancı,
Biz de olduk artık birbirimize yabancı.
(17.07.11 / Akdağmadeni)
Anladım Rabbim sensin, sensin ebedi gerçek,
Benim kârım suç işlemek, seninse affetmek.
(29.05.12 / Sivas)
Yalnız kuş sesi duyulan seherde sen,
Ovarak gözlerini uyan bu gece.
Herkesin uyuduğu saatlerde sen,
Yarım kalan öykümüze yan bu gece
Gül soldu mu, bülbül ölür kederinden,
Ey Rabb’im bana Sen’i hatırlatmayan her şey hezeyan
Hezeyana saplandı ve özlemimi çaldı zaman.
(? .07.09 / Akdağmadeni)
Diyorlar ki; sen sen ol,
Az çok doğrudur her yol.
Bil, at gözlüğü takmak:
Dar bir bakışla bakmak.
Her doğruya inanma,
Doğru bir tektir sanma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!