Eski elde geçmiş zamanlar yatar, yitirilen umutlar ön safhada yer alırken,
Yaşadığını sanırsın !
Mutluluğunu aydınlarda arar bulur, mutsuzluk yüreğinde hayat bulurken,
Hissettiğini düşünüp yanılırsın !
Düştüm hasretin yabancı gözünün ağına.
Yüreğimde kıvılcımlanan sızzıların yükü vardı sensizliğime.
Çıktığım yollara yakışan ayaklarım isyan eder, yokluğuna savrulup yönünü kaybederdi gözlerim.
Sesime uzak kalmıştı kulakların, dilsiz yüreğine parça parça yapışırdı söylediklerim.
Korkardı gözlerin, görürdü bendeki gerçeklerin gerçekliğini.
Oysaki ;
Saç telini saklamıştım, hatırlarım seni.
Güneşe tuttuğumda, rüzgâr kokunu sarardı yüzümü.
Bir ben ağladım, bir bulutlar ağladı yarım kalmış hasrete.
Her sabah varlığına şükürler,
Her akşam yokluğuna hüzünler yağdırırdı yüreğim.
Akıl mı seni unutsun kalbim !
Çiçeğin topraksız yapamayacağı,
Gökyüzün güneşsiz olmayacağı, gibi seni sevdiğimi anlayacaksın !
Gözlerinde gördüğüm rüyalar,
Hoşgeldin kalbimin civarına, ellerini mühürlediğim ellerime...
Alnıma yazım, hayatıma ismini kazdığım.
Gül kokulu nefesim, sen ezgili sesim.
Baktığım her resmine,
Sen doluyor aşkla yüreğim...
Değmemişti ellerimiz ellerimze, birbirimizden utanırken.
Yoksa yaşardık sıcaklığımızı sarılışımızla, bir kumsalda bir kursakta.
Sonsuz bir yaz olurdu akşamüstü yüreğimiz, yüreğimize...
Sen geceden ayrılırken, yıldızlar asılı kalırdı gökyüzün askısında.
Bir şiir gibiydi geceler sana, zorunda olmasan inmezdin yuvana.
Kalbimde düğümlenen bir rüya gibi gözlerin, gözlerimde.
Sevgi ülkemde bir şehir gibi bedenin, yüreğimde.
Umut kalbilesinde bir göçmen gibi ellerin, ellerimde.
Çakıldamamış kalbime seni anlatırken, küskün olduğum tüm hatıralarım gözlerimin önüne geçti bir perde misali...
Tüm siyahlara karşı mavileri savunurken, öfke patlması yaşadım hayallerimden. Senden vazgeçişimin kurallarını sayarken, aklımdan darbe yedim ansız bir gecede.
Ayrılıktan katettiğim yolların hesabını yaparken, yasaklı geçitlerden geçtiğimin engelini yedim.
Cezası; yerini geri dönüşe bırakarak...
Nerede bulabilirim şimdi yağmuru,
Her yerde kar yağarken...
Buzlar altında titreyen kardelenlerin takatsizliğinde,
Yüreğimde donan kanın kederi,
Üstümde soğumayan saç tellerinin hüzünleri,
Kollarımda salınan ipekten korku ağırlıkları.
Seni özlüyorum ;
Yüreğime vura vura.
Bir gece çığlığında, izlerine basa basa.
Nazik ve yumuşak ellerini tuta tuta, bu çılgın hissini hissedercesine.
Seni özlüyorum ;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!