Farettin Çakal Şiirleri - Şair Farettin ...

Ey sevgili milyonlarca insanları barındaran Metropoler gibisin, Her gün dolaşarım bir bir sokaklarını, Kimi aç gezer bakarım vitrinlere, Kimi de vitrinler bakar bana, Bu sabah yine düştüm yollarına, Yapayalnız ve sensiz, Binbir duygular sararken yüreğimi, Loş sokaklarından geçerim, Yalnızlığım günlümde, Her köşebaşında bir sefil, Her sokak lambasında yolcu, Her yol ayrımında bir sevgili, Her günün akşamında biten bir umut, Yılların sonunda bir hiç uğruna Biten bir ömür. Ey sevgili ayak basmamış ormanlar gibisin, Kayboluyorum vadilerinde, Yosunları takipediyorum bulmak için yönümü, Karınca yuvalarını arıyorum,umutsuzca, Kayboluyorum yalçın daağlarında. Ey sevgili çorak topraklar gibisin, Ektiğim umutlarım yeşermiyor, Yağmur mu eksik, güneş mi fazla bilemiyorum. Müşfik bir çiftçi gibiyim, Avuçlarımda umutlar ekiyorum toprağına, Günlerce koşuyorum çabalıyorum, Hasata ulaşmak için, Yokolan umutlarımı biçiyorum. Ey sevgili hazan rüzgarları gibisin, Dudaklarım çatlıyor sıcağından, Akşamı bekliyorum,ayaz çöküyor geceme, Ruhum huzurda seni bekliyorum. Farettin ÇAKAL0307

Yıllarca avundum yollarında,ben iki kişilik sevdim, Bu sevgi ikimize de yeter derdim, Yüzün her düştüğünde yere, Ben mahcup olurken sen susardın, Bir damla göz yaşına dünyaları yıkardım. Yıllarca koşturdum peşinden,hiç düşünmeden, Yollarım uzadı,ben vaz geçmeden, Şimdi yılların ardından yorgun gözlerle, İki kişilik sevdaları arıyorum. Ey sevgili söyle neden suskunsun şimdi, Gökyüzü mü karardı kaşın mı eğdin, Yıldızlar yok gece matemde, İkişilik sevdalarda yalnızım gece karanlığında. Gözlerin yıldızlar gibi parlar, gökler gülerdi, Her suskun olduğunda dünya küserdi, Rüzgarlar esmez, mevsim geçmezdi, Ben bu mevsimlerde de iki kişilik sevdim. Sonbaharım geldi yapraklar döker, Rüzgarlar poyrazdan hep serin eser, Mevsim kış oldu ne yapsam boşa, Ben bu kışta da iki kişilik sevdim. Her sözün ok olur yüreğim deler, Dereler buz bağladı,soları coşar, İki günlük sevdalar peşinde koşar, Ben bu sevda da iki kişilik sevdim. Farettin ÇAKAL0307

Söylenmemiş sevda sözleri gibi,gönüllerde, En puslu gecelerimde, düşlerimde, Gözlerimde yaşlarım, kederlerde gizlisin, En hisli kelimelerde dudaklarda gizlisin. Düşlerimde anka kuşu olursun,küllerinden doğan, Her çiçekle açılan, her çiçekle solan, Rüzgarlarda savrulup fırtınalarda doğan, Hüzünlü sabahlarımda şafaklarda gizlisin. Yüreğimde her an bir sızı,gözlerimde saklısın, En uzak denizlerden kanat açan martısın, Bazen bir deniz kızı,bazen de bir hayalsin, Sen benim ulaşılmaz düşlerimde gezersin. Söylenmemiş şarkısın, nağmelere sığmayan, Toprakta bir tohumsun, yer yüzüne uzanan, Beklenmeyen yolcumsun en son limanlarda, Gelmeyecek gemilerde özlemlere sığmayan, Şimdi vuslat vakti, son durakta çaresiz, Bak kalkıyor son gemi hayatında son demi, Artık sallanmaz eller bu yolcunun ardından, Dudaklarda dualar selamlar selavatlar. Farettin Çakal0307

Yaşanmamış özlemlerden uzakta. Ellerim boş, gönüller kırgın kalmasın, Yıların ardından. Kapın çalınmaz, gelen aşk yolcularından, Bakışlar donuk, boynun bükük kalmasın. Ayrılırken sallanan eller, birgün tutuluversin, Sımsıcak duygular sarılıverse, Özlemle beklenen sevgililer, Yalnız, umutsuz,yitik kalmasın. Yaprakları dökülen ağaçlar gibi, Aşklar buruk,acılar yalnız yaşanmasın, Poyarzlar estikçe yüreğimde, Sevdam yarım kalmasın. Karlar yağdı,yollarıma haber yok, Giden her kervandan geriye, Ağaçlar yeşerdi, yapraklar açtı, Sevdam bu baharda yarım kalmasın diye. Saçların savrulurken rüzgarlarda, Kokunu hissederim en derinden, Göçmen kuşlar dönerken geriye, Sevdam yarım kalmasın diye. ömer faruk0307

Sevgi çiçek çiçek açıyorsa gönüllerde, Yaz demez, kış demez gönül avutur. Her tomurcuk çiçeğe, her yaprak dala, Dönüyorsa bir bir sevgi dğıtır. Tohum düşünce toprak sevdalanır, Dal veririr, boy verir görenler bilir, Tomurcuk olup güller serpilir, Her gönülde bir gül elbette olur. Sevgi çiçek çiçek açıyorsa gönüllerde, Burcu burcu kokar kalpten kalbe, Elele diz dize gezdiğin yerde, Dolaşıyorsa elbet sevda çoğalır. Bahar gelince çiçekler açar, Bülbüller ötüşür gönüller coşar, Akar sular gibi çağlayıp coşar, Suların ulaştığı göller çoğalır. Dallarda çiçekler gelin mi oldu, Çalınır davullar bayram mı geldi, Sevdam dilden dile destan mı oldu, Bu aşkın dillerde anılır oldu. Çiçek soldunca sonbahar mı geldi, Rüzgarlar savurdu, kışa mı döndü, Bu aşık yolunda virane oldu, Bağban çöle düşmüş çiçeği oldu, Dilleri kurudu kimsesiz kaldı, Yağmurlar kesildi gülleri soldu. ömer faruk0307

Göçmen kuşlar gibiydin gönlüme misafir olan, Bu bahar binbir umtla beklerim seni. Süzüle süzüle kanat çırparken, yükseklerde, Sesini göklerden arar beklerim seni, Göçmen kuşlar gibiydin, her sabah gönlüme misafir olan, Erişemediğim yalçın kayalar gibisin, Nadide çiçekler gibisin yükseklerde açan, Kokunu rüzgarlarda arar beklerim. Kardelenler gibisin her kış gönül bahçeme misafir olan, Yokluklarımda zenginliğim gibisin, Kış geldi karlar yağdı diye üzüle derdin, Her kar yağışında tüm saflığınla seni beklerim. İnce ve zariftin selviler gibi, Gülüşün alaylı kahırlar gibi, Varlığın erişilmez ufuklar gibi, Yokluğun ceheneme sürükler beni. ömer faruk0307

Yeşilçayım,ata yurdum,hasretim
Ekmeğimde katığım,çorbamda tuzum,memleketim...
Yalçın dağlarında kekik kokusu ovasında elma,armut,kayısı
Sokaklarında salkım salkım asması
Yeşilçayım,ata yurdum,hasretim
Kardelende serin temmuz akşamı

Pencereme düşen yağmur taneleri gibisin
Sessiz ve yalnız, geceden sabaha uzanan
Uzak diyarlardan gelen kervanlar gibisin yorgun ve sessiz
Sabahlara doğmayan güneş gibisin bulutlar kararırken
Fırtına öncesi sessizlik gibisin nereden eseceği belli olmayan
Yanımda yalnızlığın,senseizlikte düşlerim gibisin

Doğduğunda başladı dünyada acı, Huzura yolculuğa çıktığın anda, Bin bir dert sarmalına dolanmış insan, Huzurun sırrına vardığı günde. Ekmeğe uzansa, suyu arasa, Yollara düşşe hakyolda koşsa, Elli altmış yaşta huzura varsa, Kıyametten sonra bulur mu ola. Aşkı ararıken bulduğun sanır, Kırk yıl divane olur dolanır durur, Sendanın sırrına erdiğin sanır, Hiç yüzünden kalbi kırıldığında. Yüzünde çizgiler yılların öcü, Ayağın sürçtükçe artar hep sızı, Gözlerin görmez solunca yüzü, Hayatın sırrına varıldığında, Huzurun sonunda mevlaya varsa, Cennet kapısına yüzünü sürse, Sonsuz mutluluğa divane olsa, Cennet bağlarına ulaşıldığında. Topraktan geldin toprağa dönen, Vuslatın kapısına varınca hemen, Mevlanın aşkına huzuru bulan, Bu sırra erenler yoldaşın ola. Farettin ÇAKAL0307

Yine düşler kurdum iki kişilik, Sen ve ben diyerek başlayan, Yorgun gözlerle ufka bakarken, Daldım derin deniz gözlerine... Ufuk alıyor yavaşça beni, Ruhum sıyrılırken bedenden geri, Yelken alıyorum uçsuz bucaksız maviliklere, En derin denizlerden gözlerine... Yine düşler kurdum, iki kişilik, Rüzgarla yelkenli gibi, Yağmurla bulutlar gibi, Sen olmazsan bende yok oluyorum, Yine düşler kurdum iki kişilik, Beni tamamlayan sen,seni tamamlayan ben, Diye düşünerek, Aldığım nefeste, gördüğüm günde, Yine yeni bir düş kurdum iki kişilik, Denizle sahil, deniz kızlarıyla kumlar gibi, Uyanmak istemiyorum kurduğum düşlerimden... Neden diyor düşler perisi, Çünkü,çünkü diyorum...sen varsın... Uyanırsam kaybolacak,gerçek hayata döneceğim, Oysa ben düşlerimle çokta mutluyum... Senin yarın düşlerimde,yarın sa gerçeklerde olacak. Hiç kavuşamayacağız duyguları sarıyor düşüncelerimi... Düşler perisine darılıyorum,uyandırdığı için... Farettin ÇAKAL0307