Farettin Çakal Şiirleri - Şair Farettin ...

Yüreğin avuçlarımda,alıp başımı gidiyorum Buz gibi bir poyraz esiyor yüreğimde, Kulaklarımda bir Türkmen bozlağı, Kar kırcıyor saçlarıma, Ruhumu bedenime sarmalayıp gidiyorum. Düşmüşüm yolarına Anadolum, Tozlu toprakraklı,çorak kırlarına, Elleri nasır tutmuş insanları görüyorum, Yürekleri nurlanmış,yüzleri ak. Kimi Toroslara yaslanırım, Kimi de Kaçkarlara, Kah Kızılırmaktan su içerim, Kah sakaryadan, Denizi ile dağları ile Nur yüzlü insanları ile Düşmüşüm yollarına Yüreğin avuçlarımda gidiyorum ömer faruk 0307

Bu akşam demli bir çay gibiyim, ister fincandan iç,isterse bardaktan, Kimi toz şeker kullan, kimi de kesme, Ama muhabbete asla değer biçme, Demliçay ile fincanı asla ayrı düşünemem, Bu akşam yine de iyiyiz, Beleşe getirdik çay,kahveyi,muhabbeti. Bir de tiryaki muhabbeti sararsa... Değmeyin keyiflere... Dostlar ancak çay ve fincan, kahve gibidir. Sevgidir çay,hürmettir kahve,çıkardan uzak. ömer faruk 0307

Paylaşmak bir yudum sevgiyi senin gözlerinde, Pamuktan yumuşak ellerinde, Bal tatlısı sözlerinde, Bir hayatı yeniden yaşamak. Bugün seni sokaklarda,bahçelerde aradım. Caddelere sordum, Geçtiğin yolları binkere geçtim, Yoktun sen annem, Papatyalar topladım senin için, Kırmızı güller desteledim en goncasından, Güneşleri yakaladım en parlağından, Sana sunmak için annem, Her yanda bir telaş, her yerde bir heyecan, Bense yapayalnız koca dünyada, Fotoğraflarına bakıyorum bilesin, Hiç birinde sesin yok, kokun eksik, Bugün yıldızlara tırmanıyorum, Birer birer sana göndermek için, Hiç birine ulaşamıyorum, Dudaklarımda bir fatiha, Sana gönderiyorum Sanırım en doğrusu bu, Hep gök yüzüne bakıyorum, Meleklerle birlikte bugece, Seni başucumda bekliyorum. Uykular haram olsun bugece, Sengeceksin ya, Ellerine uzanmak, yününe bakmak istiyorum, Yılların özlemine senin sesinle uyanmak istiyorum. Farettin ÇAKAL0307

Güneşle doğmuştun seher yellerinde,
Savrulan saçlarınla umutlarım ol.
Yıllardır çektiğim çilelerimde,
Baharla yeşeren umutlarım ol.
Yalnızlık yokluğun çilesi gamı,
Hazanla savrulan yapraklarım ol.

Zemheri ayazı gibi inceden düşerken geceme,
İsyan eden dudaklaardan dökülen her heceye,
Hasret bahar yağmurları gibi düşerken her yere,
Özlemlere kapılıp sürükleneceksin.
İnce bir ayaz gibi sararken gecemi,
Solan düşlere bırakırımn gönlümü

Gün batarken rıhtımda yalnız, gece karanlığında gözlerin, Gecelerden daha kara,gözbebeklerin, Salkım salkım saçların savrularken rüzgarda, Ben sana sevdalanımışım, Ben sevdana tutulmuşum acılar içerisinde, Gurbet kuşları kadar yalnız,geceler kadar kara. Dün doğumunu beklerken sancılar içerisinde, Sabahın ayazını hissederim yüreğimde, Beklerken gizli duygular içerisinde, Umutlarım bir bir dökülür denize. Gün başlarken rıhtımda tekneler, Binbir acıyı,umudu dökerler sahile, Martılar çılgınca haykırmakta hoyrat, Bu seferdede bereketli olacak. Deniz kırgın boynu bükük beklerken bizi, Saklar koynunda adı bilinmez sevgiliyi, Ağları çeken makaralar gıcırdayarak inlerken, Deniz kusur yılların öfkesini. Gün batarken rıhtımlar yine yalnız, Bak bekleyen bir sokak kedisi, bir de biz. Uzaktan duyulurken akşam simitçisnin sesi, Boynu bükük bekler son gemilerin bekçisi, Halatlar atılırken denizden karaya, Ben sevdalanmışım deniz kızlarına. Farettin ÇAKAL0307

Avuçlarını aç tut yüreğimi sımsıkı
Bu sefer yakala aşkı
Her defasında yanıldın yapayalnız kaldın
Tut be usta,tut bu kez kaçırma avuçlarından aşkı
Bilesin her seferinde kapın çalınmayacak
Yaratan yalnızdır diye kim demiş

Gün batmaz bu topraklar üstünde, Sevda türküleri dillerde, İlmek ilmek kilimlerde, Atayurdum Anadolum, Palandöken kar cenneti, Antalyası kış cenneti, Uludağda yaz kış güzel, Ata yurdum Anadolum. Kayseride kilimlerin, Gazi Karsta peynirlerin, Bal,yağ akar egelerin, Ata yurdum Anadolum. Urfasında çiğ köftesi, Gönül açar türküleri, Nakış nakış örgüleri, Ata yurdum Anadolum. Anzerinin balı şifa Rizesinin çayı sefa, Ordusunun fındığıyla, Ata yurdun Anadokum. Ağrısında eser yeller, Nemrutunda türkü söyler, Halay çeker hep gönüller, Ata yurdum Anadolum. Malatyada kayısı, Afyonunun bal,kaymağı, Cennettir dört bir yanı, Ata yurdum Anadolum. Karadeniz horonları, Erzurumun halayı, barı, Ankaramın kavunları, Ata yurdum Anadolum. Aydının da zeybekleri, Toroslarda Yörükleri, Selimiyede ezan sesi, Ata yurdum Anadolum. İstanbula ne demeli, Dil susmalı, gönül söylemeli, Yazamadığım illerim küsmemeli, Ata yurdum Anadolum. ömer faruk0307

En gizli duygularda saklı sevda, İğde çiçekleri gibi buram buram kokan, Kızıl güllerin arasında bir gonca, Gül bahçelerinde açan. Sevgiliye söylenmemiş sözler gibisin, Sararmış mektuplarda çıkagelen, Her satırda hüzün, her satırda özlem, Sevgiliye söylenmemiş sözlerde. Posta kutularında unutan mektuplar gibisin, Özlemle, sabırla beklenen, Hiç gelmeyen yolcular gibisin, Umutla limanlarda beklenen. Kafdağından gelen anka kuşları gibisin, Gelip gelmediği belirli olmayan, Masallarda gezen düşler perisi, Yanı başımda bekleyen. Kafeslerde kuşlar gibisin, suskun ve ürkek, Dağ başlarında duman, doruklarda bulutlar, Kervanlarda son yolcum gibisin. Farettin Çakal0307

Çanakkale, şehitler diyarı, Türkün alın yazgısı, Kızılaçalan toprağı,yeşeren tepeleri, Azgın dalgalarla kabaran denizi. Bir başkadır Çanakkale akşamları, Güneşin gruba ulaştığında bir sokak çeşmesi, Sanki su içer ahmetim,mehmetim,alim... Bir hüzündür Çanakkale geceleri, Sessiz ve derinden iç çeker, Hasret kokar buram buram, Özlem kokar yanık yanık, Her tepesi bir şehit,her köşesi bir gazi Namlular vardır Çanakkalede, Kan, barut, ölüm kokan namlular Yıllar ötesinden seslenen, Sevdalar vardır Çanakkalede Kağıda,kaleme sığmamış Sevgilye söylenmemiş, Hüzünler vardır Çanakkalede, Dönmeyen sevgiliye Söylenmemiş sözler vardır Çanakkalede, Asırlar sonra torunlara bırakılan, Mustafa kemal vardır Çanakkalede, Dimdik ayakta,mavi gözleri denizleri süzüyor, Asırlar öncesinden geleceğe bakarak. Ömer faruk0307