Gül bebeğim, güller solmadan gül,
Sonbahar geldiğinde tüm güller solar,
Irmaklar kurudu,seller kesildi,
Dereler denize ulaşmadan gül.
Ömürler bir mevsimlik,sevdalar bir an,
İsnan gönlü sırçadan bir saray,
Biz seninle kumsalla dalgalar gibiydik,
Kimi gün salına salına vururdun kendini kıyılara,
Sevdalı gönüller gibi huzur içerisinde,
Kavuşurduk her gün biribirimize.
Biz seninle rüzgarla deniz gibiydik,
Kimi kükreyerek savururdun kendini ufuklardan,
Fırtınalı bir geceydi rüzgarla gelen,
Yalnız bir martıydıaşkın.
Uzak yüreklerden süzülen sızıydı.
Kararan bulutlardan düşen ilk damlaydı gönlüme,
En keskin poyrazlardan gece ayazı gibiydi sevgin
Gündoğumu kızaran taanyeriydi dudakların,
Dökül ey göz yaşım bak karadı bulutların,
Sisler çoğaldı görünmez oldun artık.
Kurudu dalların kalmadı yaprakların,
Dökül ey göz yaşım karadı bulutların.
Gönlüm doldu taştı durdurmuyor duvarlar,
Taşacak sanırım bak bu son damlalar,
Bir yudum sevgiydi birlikte içtiğimiz,
Çatlayan dudaklardan akan bir damla kandı,
Bir solukta içtik kanmadık bu suya,
Bir ömür içsekte doyulmaz bu huzura.
Nfes çöl rüzgarları gibi yakarken yüreğimi,
Sığınacak bir gölge,esen bir rüzgar ürpertir iç
Bugün yine akşamın sert rüzgarlarıyla başbaşayım,
Sanki karanlıklara çağrılıyorum
Üşüyen ellerim yırtık pantolonumun ceplerinde,
Titrek parmaklarımla baharı arıyorum.
Bu yine yüreğimde fırtınalar kopacak,
Azgın dalgalar gibi beni sonsuzluklar alacak,
Yıllar aldı acısını derdini,
Vurdu yüreğimi parelemeye,
Güller açtısandı dost ve yarenler,
Alkanların kızılına alına,
Döküldü güller garkoldu toprak,
Gonca gülleri açıldı sandılar,
Bir martı olup enginlerde,
Özgürce kanat açmak isterdim,
İster poyraz savursun, isterse meltem,
Maviliklere beklerdim.
Akdeniz maviliklerini ararım düşler sokağında,
Erguvan kokusuna hasret,
Gönlüm prangalarda,
Ellerim serbest.
Yaylalara özlem duyarım,
Kekik kokularını içime çekerek,
Şırıl şırıl akan sularda yarpız kokularını,
İğde kokularını düşünerek.
Bir özlemdir huzur,
Bozkırlar kadar geniş,
Bir hasrettir,huzur,
Özgürlüğe eş.
Bir yudum sevdadır güneş,
Mutluluklara eş,
Bir kahvedir dostluk,
Kırk yıllarca sürecek,
Bir özlemdir huzur sonsuzlukta bitecek.
Bir nefes almak kadardır ömür,
Sırça bir köşktür gönül,
Kırmaya değmeyecek,
Bir avuç topraktır insan,
Bir yudum su,
Bir nefes almaktır insan,
Bir nefes vermek kadar,
Bir pencereden bakmak kadar,
Kısadır ömür,sonsuzluk kapısında...
son el sallayan yolcu
ömer faruk0307
Bu gün doğan güneş mi, yoksa senmisin,
Pırıl pırıl bir sabaha uyanmak istiyorum.
Dallar çiçeklerle bezensin,
Her pırıltıda sen olmalısın...
Bugün düşler hayra yorulacak,
Papatya fallarında hep sen çıkmalısın,
Gelip geçenlerden fallara bakıyorum,
Gidenler sen, gelenler hep ben çıkıyorum.
Bugün sevigliler çiçekler verecekler,
Güller,karanfiller,papatyalar açacak,
Bugün gönül rüzgarları meltemden esecek,
Ruhlar birleşsin, mutluluklar hep daim olsun diye.
Bugün sokakta gördüğün ilk kişiye
Sen günaydın demelisin,
Simitçi çocuktan ilk simiti almalısın,
Kumru kuşlarına gülümsemelisin,
Serçe kuşlarına gözkırpmalısın.
Bu gün uzun yollardan yolcular beklemelisin,
Kervanlar dolusu hasretle,
Yıllar ötesinden unutalan bir sevgili,
Çıkageliverse sessizce kapına,
Aralanınca kapı yüreğin çıkacak sanırsın
Yerinden,nefesin daralırken yüzün kızaracak,
Kafdağlarında dolaşacaksın.
O bir anka kuşu olup geliverince sabaha,
Ellerinden tutacaksın,
Gözlerine inen perdelerde,
Asırlar ötesine döneceksin.
Pencereler açılsın bu sabah,
Neşeyle dolan insanlar,
Komşular birbirlerine seslenmeli,
Her selamda bir umut,
Her sabahta bir hayır vardır diye...
Farettin ÇAKAL0307
Bir sana vurgunum bir de toprağa,
Kelimeler yetersiz kalır sevdamı anlatmaya,
Gönlüme sevdan düştüğü anda,
Gözlerinde ışıklar parlar sanırdım.
Bir gönlüme sözüm geçmez, bir de rahmana,
El açıp sonsuzca yalvarsam da,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!