Kim susturdu seni böyle?..
Kim götürdü benden içeriye?
Hangi gece örttü üstünü karanlığın?
Mezar taşları bile küsmüş sanki dudağına,
Adın anılmıyor artık…
Kırılmış gibisin, ey kalbim...
Her nabzında biri ağlıyor,
Her sessizlik bir vedayı saklıyor.
Dilinde dualar, gönlünde yangın...
Ama sen...
Hâlâ o yitik denizlerde yüzüyorsun.
Dokunmak istiyorum sana,
Bir anlığına bile olsa,
Bir nefes kadar yakın…
Ellerim geçiyor içinden rüzgâr gibi,
Ve ben...
Sadece yankını duyuyorum içimde.
Neden böylesin, ey kalbim?..
Dipsiz kuyulara mı düştün,
Yoksa sevgiden mi yoruldun?
Her adımda biraz daha susuyorsun,
Ve sen...
Bana her seslendiğinde biraz daha eksiliyorsun.
Nereye böyle, söyle de bileyim ey kalbim…
Akşam hüznü çökmüş gözlerine.
Ne çok gölge düşmüş üstüne,
Ne çok yalnızlık büyütmüşsün içinde.
Bir an olsun gülmedi aşktan yüzün,
Bir an olsun durmadı şakaklarında sızın.
Bir bahtı kara nefes gibi,
Arıyorum seni kırılmış aynalarda.
Şimdi kim toplar seni benden, yalan dünyada?
Kim onarır bu yarım, eksik yanlarımı?
Ben mi tamlayayım seni…
Yoksa sen mi bulursun bir gün beni?
Ben mi unuttum seni,
Yoksa sen mi terk etmiştin yalandan yere beni?
Dön bir bak içime… ne haldeyim…
Hâlâ senin adınla çarpıyor yaralı kalbim.
Şiirden geriye kalan satırlar:
Kalbinle konuşmayı unutursan, bir gün o da seni duymamaya başlar.
Her aşk, kalpte bir iz bırakır; bazıları dua, bazıları yara olur.
Bir kalp susunca, bin söz yetmez onu konuşturmaya.
Kalbim diyorum... çünkü adını söyleyince daha çok acıyor.
11 Kasım 2025 / Salı / Bartın
Halil KumcuKayıt Tarihi : 11.11.2025 00:16:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!