kan bakınca gül suya al yüzün düştü
çok erken açmamışken dün güzün düştü
hasat değil, pak sineme hüzün düştü
çok bekledim
figânımdan doğmaz güneş hazan v a k t i
kar kadar sessizim
kar kadar donuk bu gece...
damlalar sıkıştırıyorum göz bebeklerime.
bir abre bin damla abre daha
yazmaya takatim yok ama...neyse...
bu sıralar mabedimin sunağında
salep toplardı dağlardan
kekik kuruttuğu gecelerde
tarçın ağaçlarına gülümser
gecede hüznü izlerdi
kader, denizden alıp karaya attıysa
bir bildiği vardı elbet.
hikmetin h/ içliğini giydim
gördüm nice ömrü harabı
yarık tepelerden
soylu yüreklere bakıyorum şimdi
ölüm mü? amenna
biz peşin içtik o şarabı
sürülerinin başından ayrılınca çobanlar
her birimiz bir dağın eteğine dağıldık
______
son akıl da delirdiğinde
aklın devri bitti
ya zorbalığa
dili güzel dünü güzel günde mi kaldın
al yanağın al rengini kül eylemişler
vefası az mı gönülde uykuya daldın
gül yüzüne bir hüznü tül eylemişler
/…
ey cihan banu! ...
neden hüzün yine gam telinden çalıyor,
vahası yeşermez tenha gözlerin neden kızıl tan
bilirsin, koklayamam bu küskünlük havalarını
zorlasam da bakamam ahu yanığı gözlerine
dudaklarında bin haklı sitem
Asrı ger çarmıha paslı düşlerin mıhı
Bir karanfil düşer
Meryemin kutsanmış ruhuna
Soluk mozayikler
Sağır çanların altında gülümser
Çan çan çan çan çan
sabahın ilk ışığı düşerken teras taşına
bozuk çalıyor ruhum
ne gariptir ki yine yapayalnızım yine bir başıma
yalnızda değilim aslında
iki koltuk beş sandalye ortasında bir masa
geçen haftadan pili bitmiş bir saat
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!