Otuziki otuziki yaşındayım
Daha hayatın başındayım!
Diye, söyleyemeden kendi türkümü
Yaş otuzüç olmuş da
Haberimiz olmamış!
Sussan ya
Şu kemanı ince ince çalmasan ya!
Sigara mı içirteceksin bana yeniden!
Funda Arar söylüyor; özledim... çok özledim!
Funda Arar, çok güzel söylüyor!
Gel kardeşim seninle bizim ellere gidek;
Dumanlı dağlarımı geri bana ver!
Özgürlüğü, sevgileri üleşek;
Yüce yaylalarımı geri bana ver!
Puslu gözlerimi doruklara bırak;
Yak, bütün gemileri akşamdan;
Gün, daha gecenin koynundan çıkmadan!
Yık, ne varsa geçmişten artakalan;
Bak, nasıl doğacak güneş ufuktan!
Aç bağrını ve koş ardına bakmadan;
Onlarca yıl geçti aradan
Yok halâ, yine yok sevgilin!...
Göçmen kuşlar gibiydiler
Önce, birer birer geldiler;
Tünediler, duldana sığındılar.
sana, kendinle övünesin diye
aşklar adadım; uzaktan, karşılıksız...
sıcak göllere daldım
kuluçkaya yattım
senin yerine!
bıraktım yumurtalarımı
henüz, tükenmedi sözlerim;
henüz, tükenmedi bu yürek...!
sevgin kalmışsa eğer
zaten, bir resmim kalır elinde
koca dünyada
Ben, siyasetçileri hiç sevmedim
Sevemedim,
Karagöz’ün ipine sopa takanları…
Hacivat’ın kafasını kıran
Kırdıran ellere alkış tutmadım.
Gölge oyunlarında
ömrüm, bir gazel gibi akar önümden
sonbaharda
feryat figan, sel gibi…
eser dört bir yandan deli fırtına
yağmur tarar saçlarını
uzun uzun gecede
bu gece dinmedi fırtına;
sabaha kadar
ıslık çaldı camlarımda!
karanlık kâbusa
bulutlar baykuşa döndü;
gezindi durdu damlarımda!
Esma cım uzun zaman sonra döndüm.. sana ulaşamıyorum.. gel yine.. sevgiler..
diyecek hiçbir şey bulamıyorum, ben şair değilimki yuregımdekılerı yazıya dokuvereyım.
Sözcüklerle oynamayı seviyor Esma,hayatla dalga geçmeyi.Zaten şairin işlevi de bu değil midir,çaktırmadan sezdirmek ve bunu çok güzel koyuyor yazdıklarında, söylemiyle,töresiyle Anadolu tatları da katarak şiirlerine..
Kalemine kuvvet diyorum sevgili Esma..
Sevgilerimimle
Mim Kemal Ert ...