Sen geldin ve sırana geçtin.
Çok geçmeden yere düştü kokulu silgin.
Ben yere düşen silgini alıp verdim sana.
Yüreğimi koyabilirdim bir “Sağol”una.
Sonra göz göze geldik, bakıştık biraz.
Senin yanakların al al oldu, sanki kiraz.
Sanki içimizde neşenin senfonisi vardı.
Bir anda Yeşilçam’ın aşk filmleri anlamlandı.
Ne yani, bu uzak duygular yoksa beni mu buldu.
Oysa henüz bitirmemiştik bile ortaokulu.
Sonra birden bana bir soru sordun,
Sen bir kraliçeydin
Ve sanki vardı büyük bir ordun.
Öylesine çekinirdim senden.
Sen de şaşırırdın senden çekinmemden.
Oysa senin dışında kimseden korkum yoktu.
Sen de iyi bilirdin bunu.
Sonraları seninle iyi arkadaş olduk.
Matematik problemlerinde hep bir yol bulduk.
Münazara yarışmaları,
Bilgi yarışmaları,
Hepsinde sen vardın.
En güzel takılacak yoldu ardın.
Büyük hedeflerin vardı her zaman.
Gerçek bir rakiptin, sandığımdan da yaman.
Emre Aydın o zamanlarda,
6. Cadde grubundan ayrılmıştı.
İlk senden duymuştum bu sanatçının adını.
Sen her anlamda ve her alanda bilgiliydin.
Hayranlık uyandırırdı kültür seviyen
Ve birikimin.
Ben her şeyimi anlatmak istiyordum sana.
Sen de sıkılmadan dinliyordun dakikalarca.
Kendimi sana kanıtlamak bir dürtüydü bende.
Kendimi sana ifade etmek istiyordum günlerce.
Bir gün geldin
Ve benden oyun CD’si istedin.
Ben de senin için CD’ler hazırladım,
Ve sana verdim.
CD’lerden birinde bir yazı dosyası vardı.
Arka fonu renklendirince beyaz puntolarla
“Seni seviyorum” yazıyordu.
Bu, hayatımda birine yaptığım ilk kurdu.
Sen farkına varmadın yazılanın.
Boş bir metin uzantısı sandın.
Henüz ilkokuldaydık seninle.
Ben Cedric’tim
Ve Chen’din sen de…
Sana hiç açılamazdım.
Bu yüzden içimi,
Beyaz harfle beyaz fona yazdım.
Korktum, ya sana sevgimi açarsam
Ve sen beni kırarsan.
Nasıl iz bırakmadan atlatılırdı böyle bir an.
Sen her konuda başarılıydın,
Tiyatro oyunlarında,
Yarışmalarda,
Sunumlarda,
Hep sen vardın.
Herkeste hayranlık yaratırdın.
“Patates püresiyle ilgili cümle kurmayacağım”
Bu cümlemi bir tek sen anlayıp tebessüm etmiştin.
Senin anlaman yeterliydi,
Umurumda değildi diğerleri.
Sadece, sen varsan güzeldi okul piknikleri.
Kasırga da çıksa güzel gelirdi seninle.
Kaybolmaksa kaybolalım,
Razıydım her istediğine.
Hep bulurduk sohbet edecek konular.
Hayallerimde seni korumak için
Girdiğim kahramanlıklar…
İstiyordum kahramanın olmayı.
Birlikte yazmalıydık en güzel çizgi romanları.
Annen beni tanır ve çok severdi.
Evinin kapısına getirirdim
En sevdiğin oyun CD’lerini.
Annen durup sohbet ederdi benimle.
Kalbim duracak gibi olurdu,
Annen:
“Sen ne kadar yakışıklısın öyle” dediğinde.
Sonraları annelerimiz tesadüfen tanıştı.
Takılırdı arkadaşlar bana,
“O kız, bence yanına yakıştı.”
Kadife ceketim,
Yandan bağlamalı çantam…
Senin gelmeni bekliyordum gözlerim yollarda.
Tanrıdan bir armağan gibiydin çocukluk yıllarıma.
O yıllarda,
O yollarda,
Yürürdük seninle, Cedric ve Chen gibi.
Sonraları sen kazandın,
Bursa’nın en köklü liselerinden birini.
Sonraları birbirimizden uzaklaştık,
Gittik farklı yönlere.
Girdik farklı farklı gönüllere.
*******************************
Yıllar yıllar sonra seninle denk geldik yine.
Saygılarımızı sunduk geçmişteki bize.
Sen başarını devam ettirmiştin.
İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik
Ve İstanbul Üniversitesi Hukuk bitirmiştin.
Başarılarının bir başlangıç olduğundan emindin.
Murathan Mungan’dan bahsettin bana.
Ve konu geldi bana olan aşkına.
Kızgındın bana, sana neden hiç açılmadım diye.
Neden bu kadar sessiz kalmıştım bu masum sevgiye.
Gururumu incitmeyi göze alacak kadar,
Sevmemiş miydim yoksa?
Neden öylece gittin diye sordun bana.
Bir dönemler benim de seni sevdiğim doğruydu.
Ama bu hisler geçmişte kaldı,
Sevgi değildi artık konu.
Ben seni arkadaş olarak görüyordum artık sadece.
Bu yüzden karşılık veremezdim sevgine.
Güzelsin, zekisin
Ve sanırım beni en çok anlayan da sensin.
Yani bil ki, sorun sen değilsin.
Ben başkasını seviyorum üzgünüm.
Seni sevemem ben.
Başka birinin ismi yankılanıyor artık kalbimden.
Aşkı kafamızda nasıl konumlandırdığımızdır asıl konu.
Yoktu geçmişe dönmenin hiçbir yolu.
İçimde bir yerlerde, iyi bir arkadaş olarak kal sadece.
Kırma beni, sözlerinle daha fazla incitme.
Bir çiçek adıdır adın,
Son bulsun geçmiş özlemlere yadın.
Son bulsun kalbindeki hislerin artık.
İnan bana, biz bir arada olamazdık.
Sen harika bir insansın
Ama üzgünüm, artık seni sevemem.
İnan sevginle beni gururlandırdın, şımarttın.
Ama artık yüreğimin sahibi başka bir kadın.
Merhabası ve elvedası bir arada karşılaşmadır bu.
Sen hep şen ol ve bırakma hedefindeki yolu.
Geçmişi tebessümle an,
Azat et, ne varsa arda kalan.
İnan, bugünler de geçecek sabret.
İstersen bana içinden en ağır yakıştırmalar atfet,
Dilersen içinden geldiği gibi küfret,
İstersen, tüm geçmiş anıları kaybet,
İstersen, bana karşı en kötü duyguları hisset,
Ama beni, bir gün muhakkak anla ve affet…
Ağustos / 2016
Muhammet Bora CandanKayıt Tarihi : 13.10.2025 16:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.