Eşk-i Devir Neşidesi

'Hergün ki mesken bana; ilimden azade mekteptir.
Alûde eylenmiş ruhlar ki sanki hepsi merkeptir.

Bu ruh-u rezil küsûfundan birer birer sıyrıldım,
Bir nebze huzur için sevk-u sâlah ile ayrıldım.

Bu mubarek mekana 'irtica merkezidir' derler,
Onlarca gerici,yobazdır böyle nûrani erler.

Varsın onlar şerri küfürde çılgınca saf bağlasın,
Akacak bir damla yaş yoktur,gazabımız çağlasın! '

Deyu müptela olduk,yakıcı bir sinir belası,
Secdesiz geçen günler,dağlar beni şeytan istilası.

Amma bugün şanı yücelsin zat-ı halk-ı sermestin,
Açılan pak ellerle; o halde vaktidir abdestin.

İblis'e set çeker denilir bir damla suyun sesi,
Ol deryaya götürsün beni şah-ı nebi nefesi.

Oturdum şadırvana ki daldım suyu tefekküre,
Nazarımdan silindi tek tek bütün ecram-ı küre:

Ki yârin yanağından süzülen bir damla gözyaşı,
Cana ab-hayat olurken,mest eder kavi taşı.

Al içine şu damlayı ki savrulmasin ey toprak!
Hele baksana sanki şemsi ekber anı yakacak!

Toprağa düşemeden buhar oldu,yükseldi,eyvah!
Durup seyre koyuldu ötelerden alem-i ervah.

Artık eşkin kaderi kara bulutlara râm olmak,
Azgın yele tutulunca tüm dünya ona basamak.

Diyar-ı ademi nice zaman dolandı? Bilinmez.
Muhakkak ki geçtiği yerlerden nişanı silinmez.

Yeter! Eşkin arza sal ki ey göklerin akıncısı,
Semalarda dahi taşınmaz derdi aşkın sancısı.

Bin melek beraberinde arza rahmet oldu yağmur,
Elvanı seba altında ol damla seyyal-i mamur,

Ve bahr-ı ummana da düşsen arzı tevaran etsen,
Bu candan içeri gireceksin sana daim mahsen.

Şimdi canda yeşil zümrüt tanesi dolanır elbet,
Zümrüt ile hayat bulacaksın belki ilelebet...

İşte gözlerinden akan bir damlanın hikayesi,
Bir şûle-i zerre ki; bana semanın hediyesi!
2007