Toprağından koparılmış garip,
Dalından kopan yaprak gibi
Savrulmuştu kızıltepe’den, Mardin’den
Şakirpaşa sanayisine
On yaşındaydı Hamit
Ata’m bağışla bizi gençlik hâla uyuyor
Din-İman haraç mezat servete dönüşüyor
Halkın hali sefalet dürzü refah var diyor
Riyakarla işi yok Gerçek YAZAR şairler
Pancar ekilmez oldu Şekerim kargill’dendir
Büyüyecek ne vardı
Küçücük çocuklarken
Oynardık köşe bucak
Hele o saklanbaç
Sığınmıştık gül ağacına
Güller açmıştı kırmızı-beyaz
Geçmek bilmezken zaman
Özlemle beklenen günün
Hareket saatine
Kopunca yapraklar bir bir
Tükenirken takvim,
Yaklaşıldıkça sonuna
Sararmış yapraklar arasında
Güneşi selamlayan bir eda ile
Fışkıran filiz misali
Yeni bir gün doğacak
Işıl ışıl
Umutlar taze
Duygular vardır
Söz yetmez anlatmaya
Bulamaz anlatacak cesareti
İnsan kendinden
Dudaklar kurur
Dilin dönmez anlatmaya
kurşun grisi bastı göğü
göğü taşlıyor kurşun
dağlar inliyor can havli
kurşun kayaya
kurşun ölüme sekti
yüzünü astı gün
Bahara tomurcuklanan dal
Gönüle açan çiçekti
Ilgıt ılgıt esen samyeliydin
Zirvelerdeydi varlığın
Neden bu gitmekliğin
Bir sızı sardın ki
Baktı aynaya
Hayır!
Yalan söylemiyordu
Yanlış da görmüyordu
Hayal mı ”hiç değil”
Gerçekti gördüğü
Kapının önünde çıplak ağaç
Olmak vardı sen penceredeyken
Bakışlarında can bulmak,
yeni filizler sürmek vardı
kuşlarına yem diye
neden gezsin kuşların daldan dala
Farklı bir üslubu yakalamış ve farkedilemeyeni farkettiren eserler ortaya koymuş Esat Korkmaz'ın şiiri.. okumaya değer. başarısının devamlı olmasını diliyorum.
Selamlarımla.