Bir mil çek gözlerine hayatın
Ve kır ayaklarından
Dursun yerinde.
Bir fidan dik,
Boy versin gelişsin.
Kimse için yapma bunları
Bu sabah aynaya
Başka bir gözle baktım galiba.
Şahitlik etti göz bebeklerim,
Yüzümdeki çizgilere.
Birde;
O kara, gür saçlara
Bakman gereken yerler gözlerimdir.
İyi bak onlara gülüm
Tıpkı yüreğim gibi,
Yani her yenilgideki halim gibi,
Her düşünüşte ve yalnızlıktaki inadım gibi,
Uzaklaştıkça çoğalan sevdam gibi…
Geçen zamanı bir deli gibi yaşadım
Ve hayat beyaz beyaz işlendi saçıma
İsyanımı büyütmekten başka ne yaptı şehir?
Damarlarım bağımlıymışcasına içti zehrini
Her gün biraz daha yoruldum.
Bıktım, usandım…
Ve akşam
Ayrılık ağır yine, hain
Sinsi bir yılan,akıtıyor zehrini,
Damarlarına, beynime
Ağırlaşıyor hayat
Bütünüyle biniyor omuzlarıma
Başka türlü bir şey
Dilimden dökülemeyen
Anlatamadığım
Aklımın çözemediği…
Ne doğru, ne yanlış
Senin için yokluğunda sen, sen demişim öyle mi?
Hem de ''illede''sini de katarak işin içine
İnan ki bu laf,senden başkasına değil sana:
Zehir gibi aksa da aşk damarlarımda
Sarsa da tüm benliğimi,
Güneş yüzü görmese de cılız bedenim
Saat gece yarısı…
Öylesine bir gün.
Soğuk, acımasız, hırçın…
Sokak kedilerinin bile uykuya daldığı bir an,
Ve içimde kaçkın duygular.
İmkansızlığın tam demi
Herkes gibi sende git durma burada
Ben kalırım üzülme yine kahırla
Hayalin yoldaş olur adın dilde bir türkü
Düşer sazın teline yapayalnız odamda.
Git ve bakma ardına ola ki üzülürsün
Üzerime yıldızlar boşaldı bilmediğim yerlerden.
İlmikleri çözüldü hayatın bir bir.
Önüme serildi sırlar.
Beni boğan hayatın boğazına yapıştım.
Sıktıkça devleştim, kocaman oldum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!