Namlu ucunda mermi,
Gerili yayda ok.
Yaralar bir yerinden sinemi
Hangi acılara vursam kendimi
Bilmem...
Behey gönlüm gök yüzünde
İşin nedir gezersin sen.
Okuma yazma bilmezsin
Arzu halim yazarsın sen.
Boran olur yükseğinde
Beni aramayan, aşkı bilmeyen
Bir güzele sevdalandım Yaradan.
Bir kez aramayan, bir kez sormayan
Can evinden yaralandım Yaradan.
Sevda çöllerinde Mecnun olmamış.
Odamın penceresi, hep sana açılırken
Perdeler inmiş şimdi, karanlıkta kalmışım
Erenler dergahında, badeler içilirken
- Dokunmuşlar dünyama, düşlerden uyanmışım
- Oysa yalanmış dünya, öyle kalır sanmışım.
Bu deniz kenarında bir meyhane masası
Buğu vurur yüzüme, gelir dalganın sesi
Belki kimse anlamaz, çok tatlıdır busesi
- Üç ayaklı bu masa yan baktı çırağına
- Kalbimi koymuş idim olmayan ayağına.
Sensizlik vururken pencerelere
İçimde ümitler küçülür şimdi.
Meyhaneler dolar, biter kadehler
Şişeler peş peşe açılır şimdi.
Sevene yetmemiş geçen seneler
Yüreğime ilmek attım iplerle
Kaç makara bitirdim
Gözlerinde,
Kaç gelinlik diktim
Renk renk
Her makine sesinde
TELLER HÜZZAM ÇALIYOR
Vururken Sapanca’ya martıların kanadı
Sulara düşen yüzün beni benden alıyor.
Kıyıları dövüyor dalgaların inadı
- Her ardından bakışta bir yaşlı göz kalıyor
- Ney suskun neyzen suskun, teller hüzzam çalıyor.
Yar benim içerimde bitmeyen nur gibidir
Işığında yol bulur, yokluğunda üşürüm.
Erenler dergahında acemi pir gibidir
Sensizlik ateşini yaktığında üşürüm.
Vursa gece ayazı, camlarım olsa buğu
Bu gün gökyüzünde suna kalmamış
İnsansız yollara üzülürüm ben.
Pay olmuş seviler, bana kalmamış
Sevdasız kollara üzülürüm ben.
Her tarafı yaprak sarmış,gül sarmış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!