Başımda eserken bu aşkın yeli
Ben bu sevdalara alışamadım.
Dağıtsa saçımı, eylese deli
Ben bu sevdalara alışamadım.
Gözlerim yollara baktı yoruldu
Yıldızları aşk dağarcığına
Doldurdum bu gün
Yorgan olsun üstümüze
Karanlık gecelerde,
Kimsesizliğimize kol kanat gersin
Diye.
Gündüzler saklanırken
Ayrılıklara
Üzerimden yük mü kalkar?
Hamal yüreğim
Ağırlaşır,
Pişman olur düşüncelerimin
OF
SONA
OF
Mezar taşlarının pırıltısı gözlerimde
Geçmiş yaşantının imgeleri
Bu gözler varya bu gözler
Almışım sırtıma aşkın yükünü
Gideceği yere götürüm ben.
Çok şey istemem ki yüce Mevla’dan
- Kanaat eylerim, yetinirim ben
- Güzel sabahlara uyanırım ben.
Sensiz şiirler de mısrasız kaldı
Ne denizin dalgası
Islattı gönlümün yangınını,
Ne kum tanelerine yazıldı
Adın.
Güneş hep doğudan mı
Yaratınca Havva’yı Tanrı
Adem’in kaburga kemiğinden
Kapalıydı gözleri.
Kıramayıp Havva’sını
Isırınca yaşam ağacının
Yasak meyvesini
Sevdamı vurdular
En can alıcı yerinden.
Üç beş kurşun yıkamazken
Bedenimi
Oklara geldi
Zavallı yüreğim.
Yine sensiz bu şehir, yıldızlar bile suskun
Geceye vurmuş ayaz, bacana konacağım.
Bir bıçak yüreğimde iki yanı da keskin
- Seni alıp düşüme hayaller kuracağım
- Bu gece bu şehiri sevdamla yoracağım.
Bakışın ömrüme bir ömür katar
Gözlerdeki gülüş sevdaymış meğer.
Şen olur yanaklar,kalp iki atar
-Yüreklere dalış sevdaymış meğer
-Bu sevdaysa eğer dünyaya değer.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!