Gece çöker, suskun düşler dolanır dağ başına,
Bir söz düşer, yankı olur ömrümün gözyaşına.
Kimse bilmez, kimse sormaz, kim anlar ki halimi?
Savrulurken rüzgârlarda kaybettim ben kendimi.
Bir zamanlar masum olan gençliğimin hevesi,
Gece yıldızı, sessiz ve derin,
Gölgelere saklanır bir eski serin.
Yürek susar, dillerde iz yok,
O uzak bakışlar, yılların toz kokusu.
Gece yıldızı, bir rüya gibi,
Demek ki mühürlemişsin kalbine hükmü,
Kim bilir ne vakit kopardın aşkın kökünü.
Hangi derin düşünce, hangi sessiz his,
Belli ki başka bir bahara döndü hevesin.
Her sevda bir ömür sürer sanma,
Rüzgar eser, martılar çizgiler çizer gökyüzüne,
Bir eski şarkı dolanır düşlerime usulca.
Ellerin gibi ince, sesin gibi hüzünlü,
Deniz akşamı kuşanır, ışıklar ürkek yanar.
Beni böyle bırakma, şehir henüz uyanırken,
Bu nasıl bir yoldur ki,
taşı da yorar, gülü de.
Bir adımda bahar olur,
bir adımda kış çöker yüreğe.
Gülerken ağlar gözler,
Yoruldum,
gün ağır geliyor omzuma,
gözlerim çoktan unuttu sabahı.
Bir düş gibi süzülüyor zaman,
düşerken parçalanan bir ayna gibi.
Sönmeyen bir ateş yanar içimde,
Her adımımda eksik kalan bir hikâye,
Geceler, sensizliğin soğuk sarhoşluğu,
Yüreğimde yankılanan yalnızlık ezgisi.
Kaderin cilvesinde solan umutlar,
Bana yanlış yapan herkesle
Galerimde bir fotoğrafım var.
Kimisi gülüşümde kaldı,
Kimisi o gülüşü hak etmedi aslında.
Bir masada, çaylar soğumadan
Her şeyden elimi çektim usulca,
Kaldım bir köşede, sustum boşluğa.
Ne bir heves kaldı, ne de bir sevda,
Sanki ben değilim şimdi bu beden.
Gülerim yüzüme sinmiş acıyla,
Gurbet bir çığlık, sessiz ve kara,
Güneş batarken yaralar büyür.
Almanya yolları, soğuk ve sisli,
Rüzgârla titrer, yüreğim kırık.
Ey kışın gölgesi, uzar da biter,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!