Dağların sessizliğinde duran bir ceylan
Sonsuz sessizliğin varlık resmidir
Kar erimişliğinde fışkıran yeşil bahar
Su denilen bir rüyanın içimidir
Şiir söyle derken ceylanı söylüyordum
Bıktırıcı bir sabır
Yaz sazlıklarını geziyor içimde
Pencere açık
Mavi damalı bir ay
Başına geceyi geçirmiş
Dolaşmaya çıktı
Hep yeni yıllara akıyoruz
Mutluluklar arıyoruz mutluluklar
Bir yandan da her şeyi yıkıyoruz
Zafer çelenklerinde kutluluklar
Niçin herkes birden sevinmez
Siyah harfler resimleri süsledi
Büyük puntolarla doldu sayfa
Seçmiş birileri benim adıma
Miço gibi veya tayfa
Ne işime yarar şimdi
Kar ve güneş karışığı bir mart ayı
Girişinde korku ve sevinç var içimde
Gözler ve gölgeler beni mesut eder
Düştükçe önüme slayt bir biçimde
Sonra neden ah çekerim, bilemem
Çekilmeler ve kabarmaları ertelesem
Ölüm tuzunu iskan etsem dirence
İlkbaharı düzgün götüremem hazana
Koyak çözgülerle yaklaşarak gence
Meçhul değişkenlerle seviyorum hayatı
Damlalar birikmiş uçsuz bucaksız
Oyuklarında yerkürenin
Üstü de sonsuz boşluk
Üzerimde evrenin
Gökyüzünün mavisine yelken açar kuş
Aradığım ne, arı gibi
Bal yapma becerim yok
Taşta tahtada çiçekte
Niye kendimi çiziyorum
Tuttuğum, gördüğüm benim artık
Işığı nuru görmeden
Sevip vuslata ermeden
Hiçte arayıp sormadan
Sevsen bile sevmez misin
Seven zaten yaralıdır
Şiir nedir, şair kimdir diye soruyor birileri
Elemek için sevgileri, sözcükleri
Dayatmak için kendi kalıplarını
Paris'e en güzeli soran üç güzel
Kabul etseydi diğer güzelliği ne olurdu?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!