Frig gibi,Hitit gibi antika
Bağrımda bir kaya,bir dağ
Ulaşılmaz baş döndüren patika
Bir kale dimdik,dünya durdukça her çağ
Türkiye gelir geçer üstünden
Yapraksız ağaç mı bekler yalnız
Sabit olan ve değişmeyen
Hep içinde büyüyen, gelişen
Sorulu gözler mi hep durak
Mevsim gibi mi geleceksin
GÖZLERİM RESSAM OLMUŞ GÜZELLEŞTİRİYOR SENİ
Ufuklara giden bir yelkenlidir gönül
Yürek yelkenlerini açarak gökyüzüne
Yıldızların gece elbiselerinde dans eden su
Kıyısız bir dalganın kabardığı uyku
Bilemezsin
Kırmızı ışık gibi duygu trafiğinde
Önümü keserek yandın da yandın
Küs olana herşey sanki güzelmiş
Diyerek küslüğe sende inandın
Bırak ta geçeyim o gül yüzüne
Korku paltolarında,uçuşan apak sevgi
Suyun kalıptan çıkmış en estetik biçimi
Bir aşk kadar beyazsın, bir kara kadar yergi
Korku ve çoşku ile oynatırsın içimi
Kesitlerde kesiler saklıyorum
Üstü örtülmüş ve uyutulmuş
Yıldız dediğin küme küme
Bir ışıltıya dilek tutulmuş
Bekleyenler var onları
Kınalı kuzular gibi gönül açmış
Geleceğin çınarları için
Kozalak kozalak saçmış
Bir telefon sesi olur bekler
Neyi paylaşıyoruz biliyor musun
Biz dediğimiz toprak dediğimiz zaman
Evdeşlik gibi sıcak
Mutluluk coğrafyası bir an
Kaslarla kafalarla da korunur
Yağmasa da,bunaltmamalı bulut
Açık olmalı gökyüzü
Biraz bahar taşımalı ışıtan gülüş
Kavga somurtmamalı dağlar gibi
Taş taş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!