Kalbimden feragatla gittim beynime
Oysa aklım selim iken senindi
Boşver yapması dünyalıklar elimde
Ama ellerim ellerinde emindi
Ayrı dogumlarla gelmiştik habersiz dünyaya
Bir gece kandırdı beni
Tuttu getirdi sabaha
Topuklarımıza kadife bağladık
Tıkırtısız
Bir yıldız uyansa kafama kayar
Bir dilek tutulsa ziyan...
Merhaba aşkım
Bugün ayrılık vakti
Dur bekle şimdi geçer
Mazinin film şeridi
Ben sana yazdığım son kalemi
Sen sana verdiğim son hediyeyi
Uykular kaçık sanki ebetten beri
Yalnız gri renk zaman sadece geri
Ben şiir yazmak istemiyorken kaçık uykularımda uslu şizofrenimin ayağına dolanmasından ibaret sahip olduğum tüm kafiyeler ve kiralık cinaslılar ve sahip olmadığım diğerleri.
Ölüm kadar zamansızdı bu veda
Kirpiklerinde o anın kum tanesi
Cehennem kazanların yansın bu sevda
Boynumda pranga sevdamızın haresi
Günah kadar çaresiz bu dua
Bir tozdum gözüne kaçan,
Bir taneydim
Yalnızlığa çevrilmiş kum saatlerinde
Bir polendim
Fark etmediğin; olmadığımı sandığın
Çok yaşalar da
Burada adımlar başka atılır
Farklı bakılır göz alabildiğinceler
Başka dalıp gitmeler
Ama mutlak, önceden sabıkalı noktalara
Muhtelif anların adı konur
Bildiğin zaman dilimleri unutulur.
Bilmeli İnsan Savaş ta ve Aşk ta kural olmadığını
Ve bilmeli ki her ikisin dede yaşayanların ölenleri arkada bırakacağını aslında; her ikisinde de ölenlerin kaybedenler değil kaybedenlerin öldüğünü
Yine de sevmeli insan vazgeçmeden Ölümden korkmayan yiğitler ölüme kadar da beklemeyi öğrenebilmeli çift kişilik yataklarda tek kişi yatabilmeyi
Yalnızca kendi duyabileceği kadarca yalnızca kendine haykıra bilmeli Seni seviyorum diye sırf “seni seviyorum” un senleri duyamıyor diye vazgeçilmemeli sessizlik yemininden ayrılığa edilmiş yeminleri bile kutsal sayıyorsa sevdiğin.
Adam’lıkta bir kere bile tökezlediysen eğer aslında çoktan düşüp burnunu kırdığını, bir kereden de bir şey olduğunu, bundan sonra beyaz sayfalara AŞK ta yazsan kara bir leke den başka bir şekilde gözükemeyeceğini
Öğrenene kadar reddedilmeli belki defalarca Sevmeyi sevilmeye tercih edenlerin gururu aynı tercihin kendilerini de Şıkların dışına çıkardığını kabul edebilmeli
Belki Filistin deyim bir taşla
Belki Babil de kadeh elimde
Belki bir tel örgüsü özgürlüğe
Bil ki sınır içimde
Belki giderim buradan
Daha dün akşam bir yılandım
Deri değiştiriyordum
Beyaz güllerin üstünde
Diken ayrılıktan alınca gücünü
Bin pişmanlık kudretinde
Hızla uzaklaştım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!