Yalancı bir menekşe kokusu
Aynadaki çalışılmış bir dalıp gitme
Firari, istem dışı, sen dışı, zirve rüzgârı
Uzak bir gün doğuşu
Gerçek olan geceden ibaret
Ay bambaşka olacak bu gece
Aşk bir cümledir; yarım kalmış
Sahibi karbon etrafında dönen
Sönen gecende bir yıldız çalmış
Şairi rüyadan geçmesini bilen
Işığı tut sevgili, denize inan
Bu toz duman
İçimdeki şeytandan
Melekler kanatlanmaz
Hiçbir türlü inkârdan
Kayıp ilanı vesikalar; bakışlarım
Çizgisiz bir zebra
Beyaz attan daha mı yalancı
Bebeksiz bir sancı
Üstüne titremiş hamileden daha mı az acı
Yalan; olmayansa sade
Niye gerçek değil olanların hepsi
Uçtum kaçtım kendi elimden
Her yukarı adımda
Her biri tayin edilmemiş rüzgârlarla savrula
Bakılınca sanılacak bir özgür örneği
Duyarsam sesimi, inanılacak bir yönsüzden ibaret
Aşağıda onca ses duyduğumdan değil,
Dün gece fazla içip
Bir sandalda uyumuşum
Bir sokak çocuğu ipi kesip;
Sorma, yakamoz vaktinde yola koyulmuşum
Sonrası hep bu rüzgârın işi
Ben küreksiz ve suçsuzum
Hani farz et ki;
Yerin derin bir okyanus
Ve ciğerlerinde;
Senin, derin bir nefes
Her birer nefes tanesi
Her biri binlerce ayrılık acısına miğfer
Her siyah beyaz fotoğrafta
Köşeye çekiyorum kendimi
Boş bir alan geriye kalanda
Üstüne susuyorum seni
Bir fotomontaj hilesiyim
Uçurumdan aşağı düşülür sadece
En beteridir bir dala tutunmak
Leş gibi bir koku salgılar can havli
Bir dala satarsın heybetini
Utanmadan daha da sıkı daha da
İlk tokadı ellerin patlatır
Hayatta uğruna yürüdüğün muzlar yolunda,
Muz kabuklarında olacak bolca
Muzu sevip kabuğuna katlanamayacaksın;
Kayacaksın.
Ve tek düşme hakkında muzundan olacaksın
Bütün diğer seçenekler seninken bundan sonra
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!