Aşk şimdi bir sigara elimde
Hani öyle romantik
Dumanın büyüsü, nefesin arzusu değil
Katran karası hasret hasret öksürük
Masadan inmiş tıka basa dolu
Dumanı sönmemiş küllük
Ay güneşten önce doğdu
Bu işte bir terslik vardı
Dönüşüm gidişimden önce oldu
Şimdi geriye gitmek kaldı dönüş
Dönüş hakkı önceden kullanılmış
Adının ilk hecesi dudağımda serin sonbahar geceleri
Yarınların daha da soğuk geçeceğini söylüyor;
Sponsorların sunduğu meteoroloji bültenleri
Şemsiyeler geceden kapı arkasına konmuyor
Romatizmalı bir ihtiyarın kale alınmıyor kehanetleri
Su tuzundan ayrılarak
Gökyüzüne yüz sürmeye muaffak
Bende ağlayarak, ağlayarak ve ağlayarak
Gözümde damla değil;
Damlamda göz, damlamda ben kalmayarak
Düşeceğim bir gül yaprağına mutlak
Ortalık mavi duman sis
Anca olmayışın kadar çevik
Siyaha mavi çalınmış
Sırt üstü uzanmış deniz
Hasret;
Yanlızta doğan güneşin sayısal değeri
Aradan geçen onca sene
Mesafe demek bende
Artık yirmi yedi yaşındayım
Ve kesinleşmiş olarak tek başınayım
Sen şimdi gittiğin kadar geri gelsen
Geldiğin yerde duran ben miyim?
Hasretim;
Elimi ısıran köpeğim
Ve yine elimle beslediğim
Benim başka köpeğim yok
Ey mahvedişini sevdiğim
Var olduğun şey sandığın
Sandığın hep durup kaldığın
Ne olmadığın, geriye kaldığın
Ne olduğun tamamlandığın
Sandığın sen zaten
Sandığın sen açtıkça kilitli
Ayaküstü yazılmış bir hayat hikâyesi
Geceden suya basılmış yaşama hevesi
Genel de kanmış ara ara uyanmış
Ey ehli vahşi
Kıvıran sepet kobrası
Vay zehri alınmış ölümcül tehlike
Olaylı bir gecenin
Cehennem tadında baş ağrısıyla
Günaydın diyor İstanbul sabahı
Neşeli bir çingenenin
Pırıltılı at arabasıyla
Bir bardak kahvede çözülüyor var oluş yalanı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!