Bir at vardı
Yorgundu, üşümüştü.
Yeleleri dökülmüş
Gözleri kördü.
At a bir sıcak el dokunmuştu.
At ürktü.
Kaybettiğim şiirlerimi de bul bana
Ansızın gelen ilham melekleri kadar gizli olan
Tan vakitlerini beklemedik boşuna, yazmak için
Issız adaların Hindistan cevizlerine de aşık değiliz.
Resmen, katırız biz.
Tik tak tik tak seslerini duyduğumuzda anlardık gece olduğunu.
Tik tak tik tak sesleri ile dalardık uykulara.
Metal kulaklı çalar saatler en iyisiydi.
En güzel tik tak hep onun eseriydi.
Tik tak ı duymazdık sabah,
Duyulan çalar saat sesi ki,
Tamtam vuruşları
Adımsız koşan insanların ritmi için,
Tam da burada başlar hasret.
Yalın ayak,
bu şehirden kaçışlarım da.
Tam da bu vakitlere düşer,
İki satır yazmak için
altıbinaltıyüzaltmışaltı kez okudum.
Ya siz?
Okudunuz mu?
Muhteşem yazarı.
Okunması gereken!
Baba,
üşüdün.
Gir artık içeri.
Gelmeyecek belli.
Kim geldi ki zaten
Öksüz bir bakışın duygularıyla yazıyorum
Sensiz ve seleksiz;
Vazgeçtim artık
gelmesende önemli değil.
Ne sensiz yaşamaktan vazgeçtim,
ne de sebep_
Ağır olsa da
Ödemek bu borcu
Alın yazımsın
Kaderde ihanette varmış
Ölmek de
Uzun lafa gerek yok;
Altı üstü boktan bir ölüm olacak seninki...
Nasıl bir eziyet diye meraklanma! ! !
Hiç şüphesiz ölüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!