Sevgilim,
senden ayrılışımın ilk ertesi gününde yalnız ve ayrılığa sarhoş sarhoş martılara simit atıyorum.
Soğuktu,
üşüyordum, hava yağmurluydu sırılsıklam yalnızdım işte.
Gözlerim sonbahardan bir günü andırıyor dökülen gözyaşlarımla, ve en sevdiğim şiirimi mırıldanıyordum;
Gelir misin az,
bugün sana ihtiyacım var,
saat gece alnıma on ikiden vurunca ben ölürüm,
sen yine gidersin
Bugün yazmayacağım hiç ama susmayacağım da
Susarsam yazarım avazım çıktığınca seni şiirlerime
Seni yazarsam için acır, nefretim olursun yine
Durduk yere öldürmüş olurum yani seni,
Yazık olur gözlerine,
Yazık olur gülümsemelerine.
Çıkıp kapıdan gelsen bugün ansızın,
Ellerinde hediyelerle beklemiyorum seni
Bir çift göz ve o gözlerde beni sana seni bana bahşeden bakışlar olsun
yeterli inan,
Sarılsam boynuna
Dokunsam saçlarına
Çeksem içime kokunu
İnan o an, inan o an yeniden doğardım işte,
Bugün benim günüm sensiz olduğum bambaşka bir gün,
bugün doğum günüm hatırladın mı?
Bütün gece hayal kurdum hep yarım yamalak uykumda
sabah olacak ve biz aynı odada birbirimize uyanacaktık
mumlar hazırlanmış pastalar alınmış
elimizde bıçakla pastayı kesiyoruz
iyi ki doğdun erkan sesleri yankılanıyor duvarlarda
bir an kendime geldim meğer hepsi hayalmiş,
sessizce çöktüm yaslandım soğuk duvarlara,
seni andım yine, ve anladım sana kandım yine.
Kapattım telefonu kapattım evin pencerelerini
örtüm perdeleri kilitledim kapıları
avazım çıktığınca haykırdım
yok işte ulan yok, bugünde yok, bugün de gelmedi
yalnızsın evet yalnızsın ve hep yalnız kalacaksın
mutsuzsun evet mutsuzsun ve hep mutsuz olacaksın
yılın tek gününde
Üçyüzaltmışbeş günün özlemini bugüne sığdırmışken
sen bir merhabayı sığdıramadın bu güne
Bugün benim günüm sensiz olduğum bambaşka bir gün,
bugün doğum günüm hatırladın mı?
bugün gelmeliydin
bugün sana ihtiyacım vardı,
saat gece alnıma on ikiden vurunca ben ölürdüm,
sen yine giderdin
Vakit geldi,
kalemi ateşe verip beyaz kağıda seni üfleyeceğim yine
bir köşeye çekilip gelmeyişine ağlayacağım sessizce
Bugün benim günüm sensiz olduğum bambaşka bir gün,
soğuk bir gün takvim yaprağında şubatın yirmi altısı
bugün doğum günüm hatırladın mı?
neyse,
üzülme sakın olur mu
bir daha ki yirmi altı şubatı gösterince takvimler gelirsin
bu sefer unutma olur mu
ve geç kalma
sönmeden umutlar bitmeden masallar...
Erkan Ipek / bugün doğum günüm hatırlatın mı?
Kimse bilmiyor,
sensiz ölüm olduğum karanlık gecelerin sayısız intiharlarını,ceset dolu düş mezarlığımın gömülen hayallerini,sesimin kısıldığı en ayaz gecelerin soğuk gidişine sebebini,bilmiyorsun,hiç olmadın bunları bilecek, çünkü,
sen gitmiştin.
Gitmeseydin benden,
intihar dolusu şiirleri sıralamayacaktım önüne harf harf,bir çocuğun mutluluk dolusu sevgi serpecektim yollarına,anlık tebessümlerle şehri aydınlatan gülüşünle güneşi serecektim karanlıklara, gitmeseydin biz olacaktık yani,harcanan bir hayal olduk şimdi masallarda,çünkü,
Bir of çeksem diyorum usulca şu dağlara,
haykırsam seni,özledim diye,
hüzünlenirler mi?
Bağrına basarlar mı beni?
Gidişine öfkeli,
gelmeyişine isyanlarda yüreğim.
Ardına bakmadan gidiyordun,
ve biliyordum bir daha biz olmayacaktık.
Gittiğin her adımda başkalaşıyordun,
aslında herkesleşiyordun.
uzaklaşıyordun benden,
yabancılaşıyordun.
Ve ben argın yorgun seni arıyorum,
boş kaldırımlarda bıraktığın ayak izlerine sarılarak,
payıma kalan şimdi sensiz bir hayat,
sevdim yalnızlığı oturdum yanı başında,
ve öptüm yalnızlığı alnından,
sen yetmezliğinden öldüğüm gecelerde,
Kelebeğin kanatları gibi hassas artık duygularım,
aşklar öyle bi sıkılgan,
ayrılıklar intihara teşebbüs,
zaman öyle yavaş yavaş atıyor ki,
sevgi üzerine kurduğum bütün cümleler kayboluyor.
Her harfte seni yazmak,
Uyandım,
Perdeler çekilmiş,etraf karanlık.
Akşamdan kalma bir şarkı hala çalmakta,
sende her şey yalandı.
Yastığım ıslak,
Akşamdan kalma hıçkırıkların ıslak izi.
Gözlerimden,
benliğimden,
yüreğimden,
sen aktın.
Ben sensiz tek başıma,
odalarda.
Sen başkalarıyla,
başka bedenlerle,
başka yataklarda,
yeni aşklarla,
belkide kahpece yaramazlıklar peşinde,
en çok seni sevdim sözlerle,
yalancı dünyanda sahte sevdalar peşinde.
Sen ihanetlerin kraliçesi,
yalanların prensesi,
beni mutlu edemezken tek saniye,
başkaların gönül tahtında,
aşktan yana,
sevgiden eser,
hiçbirindekine mutlu olma...
Erkan Ipek
Bir el/veda busesi dökülüyor dudaklarından,
giderek uzaklaşan,
ve bir ben kalıyor ardından,
yıkılmış bir şehir ve hayalleri yıkılan bir ben kaldı enkaz altında,
kırılan bir yürek ve parçalanmış duygularım kaldı senden geriye.
Sevebilirdim aslında bu şehri sensizde,
sen sırtlayıp götürmeseydin kendinle.
Seni,
hangi şehir kabul eder ki bu ihanetinle,
hangi yürek sevebilir seni,
hangi hayallere sığdırırlar seni,
sanıyorsun.
Meğer ben sanmışım ben aldanmışım sana,
koca bir şehir dolusu aldatılmışım oysa,
anlayamadım çünkü sana bağlanmıştım,
inanmıştım aşkına aptallaşmıştım.
Sen,
Giderken rüzgarlara emanet et kokularını,
essin üzerime, seni getirsin bana dayanamam yokluğuna,
bilirsin.
Sen,
Giderken sahte gülüşlerini al yanına, aklıma gelmesin,
ben gülüşlerinden çaldığım gamzelerini sakladım yastığımın altına,
seni özlediğimde sarılıp uyumak için,
ne kadar çok sevdin,diye sorsalar,
çıkarıp bu kadar işte demek için.
Yine bir pazar gecesi,
elimde sigaram, koyu kırmızı bir şarap eşliğinde şehri izliyorum,
düşünüyorum da kaç kişi daha ayrılığa içiyor bu gece,
kaç kişi daha ayrılığa sövüyor haykırırcasına benim gibi,
herkes ayrı ayrı özlüyor bu gece gidenleri biliyorum,
ama ben bAŞKa özledim seni.
Şimdi,
başımı öne eğip acıyan yüreğimle gidiyorum bu şehirden,
ıslak kaldırımlara ayak izlerimi bırakarak,
dönersen bir gün bu şehire götürdüklerinle,
ben olmayacağım seni bekleyen.
Çünkü ben,
gözlerim kapalı, birazdan bu şehri arkamda bırakıp,
koyu kırmızı şarabıma ara verip,
sahipsiz kentlerden birine güneş olmaya gideceğim,
ölmeye ramak kala.
Erkan İpek
Islaktı gözlerim,
özlemimi rüzgarlara yükleyip savurdum ardında,
anlamsız yaşlar akıyordu gözlerimden,
aşkımla sensizliğin olduğu yüreğimden.
Sevemedim kimseyi senden sonra,
kimi sevsem sen oluyor karşımdaki herşey,
seni anlatıyor sanki,
seni anımsatıyor gözleri.
Sen şimdi kimlesin kiminsin bilmem,
ama sen hep bendeydin,
ben hep seninleydim.
Gidişin ölümdü, nefessiz kaldım ardından,
kal gitme diyemedim,
Gittin ardına bakmadan,
belkide hiç gelmedin belkide hiç yoktun,
başlamadan bitti aramızdaki herşey,
onun gidişi ölümün fragmanıydı,
sessizlikleri barındırdı içinde,
acıların en çetinini yaşattı gidişiyle,
bu bitiş,bu gidiş, biten aşk,biten sevgi,ölüm...
Ve sevgili gelmeyişin ölüm
gidişin kıyamet bende...
Erkan İpek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!