Hiç birşey demeden,
sebepsiz,
gitti ardına bile bakmadan.
Cahilliğine verdim,
çocuksu kalbine, gelmeyi öğrettiğim kadın,
gitti ardına bile bakmadan.
Üşüdüm,üşüttüm,
kalbimin bütün pencerelerini perdesiz bıraktım,
kırdım bütün camları, parçalandı bütün duygular,
o ne gidişti öyle yüreğim hala kan revan,
sevmeyi öğrettiğim kadın,
sevgiyi bırakıp gitti bende.
ardına bile bakmadan.
Madem gitmeyi seçtin mani olamam.
Git sevgili,
Cahilliğime ver uğruna akan gözyaşlarımı,
cahilliğimin gidişine küfrüydü,
söve söve izledim gidişini,
ana avrat sevmiştim işte,
cahildim affeyle...
Erkan İpek
Her gün ağlattığın şu yarama,
tek çare sendin aslında,
Öyle ki,
Uzaktın bana,
ama gözlerin,
kalbim kadar yakındı bana.
Ve bir zamanlar,
Asla benim olamayacak bir kadına bağlanmıştım....
Kördüğüm,
sonu belirsiz,
acı ve özlem dolu.
Ondan başka herşey karanlık,
Giden gitmeliydi galiba,
kalan da kalmalıydı.
O giderken ben kalırken anladım.
Yokluğuna içtiğim son şarabı,
yudumlarken söve söve bu gidişe,
Onu aramaktan öldüğüm gecenin sabahlarında,
Ah Aslım,
yarın bu saatlerde sen tatlı uykudayken,
ben uzun bir yolculuğa çıkmış olacağım.
tek tesellin yazdığım son şiir olacak,
sen başka bedenlerde mutluca,
ben yine yalnızlıkla aynı rıhtımda kol kola.
Bu şehir kaldıramayacak bitişimizi,
gökyüzü ağlayacak sağanak sağanak,
anılarımıza silip süpürecek seller,
çalmayacak bu şehirde bize ait şarkılar,
aşkımızı anlatan şarkılar kaldırılacak piyasadan,
ölüme teşebbüsten,
sonu intihar şeklinde kayıtlara alınacak.
Şarkılar gitme der gibi,dudakların git.
Ah benliğim Aslım,
unutulmayacak zamanım,
hatırla yaşadıklarımızı kurduğumuz hayallerimizi,
sen anne olacaktın hani ben baba,
çocuklarımız olacaktı,aşkımızın mirası,
hatırla Aslım, yazık oldu diyeceksin bir gün,
bu nasıl bir veda diyeceksin,
gözlerin kal dermişcesine,dudakların git.
Şarkılar gitme dermişcesine,dudakların git.
Çözemedim bu bizliği,çözemedim seni,
anılar bırakma dermişcesine,dudakların git.
Aslım,geçmişim,
ayrılık,dönüşü olmayan bir ölüm misali,
özlemlerin,hasretlerin yürek sızısı,
biz-liğin bölünmüş,aşkın parçalandığı mahşeri vaka,
sen masalsı hayatına yeni maceralar ekleyeceksin,
ben yalnızlıkla kol kola aynı tabutta aynı mezara sonsuzluğa,
dönüp sonkez arkama bakmak geliyor içimden,
Gözlerin kal dermişcesine, dudakların git.
Gidiyorum.
Gittim,
Bil ki öldüm....
Erkan Ipek
Ben,
öyle bir ağlarım ki hıçkıra hıçkıra,
bütün ağlayışlar susar,
ben ağlarsam bilirler acının derinliğini,
ardından gözyaşım süzülür toprağa,
ortalık kıyamet.
Gitti,
ve aşk bitti,
pembe repliklere aldanıp gitti başka baharlara,
tenimde hissettiğim teninin,
ihanet nutukları sardı dört bir yanı,
ardından dökülen gözyaşlarımın kavgası var,
Gitme,
bırakma ellerimi,
sar kollarına,
istemem hacet.
tenin tenime,
Seni o kadar çok sevmiştim ki,
seni sorduklarında uzaklaşacak kadar,
güzel miydi deseler, anlatamam ki,
sustu dilim, gözlerim ağlarda ağlar.
Güneş doğmaz oldu penceremden tenime,
Tek katlı müstakil bir evde,
bir sonbahar akşamı,
yüreğimin istinad duvarı yıkıldı
Sevgisi eksik bir yürek.
Nefret kadar gerçek ve siyah beyaz...
yani.
iki nehir arası
bir çift yürek ki
sevgisi kör olan bir kadının eline verdim
devrik cümleli şiirlerimi.
Ben sevdim karşılık bekledim,
yalan yok.
O da sevsin istedim,
Sevdi ama sevmemiş işte,
başı ve sonu - Keşke
biten cümlem çok oldu mesela.
şiirlerimde ıslak bir hüzün hakimdir,
isminden bir hece yazar,
asarım seni harflere.
Ve...
o gün ki gördüm seni,
vuruldum gözlerine, yaktın beni...
Erkan Ipek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!