Sıcacık masallar anlatırdın
Bir zamanlar
bırakmazdın beni kimselere
terk edip gittin beni
usulca öperken yüreğimden
dağlar kadar yalnızım şimdi
gölgeler klanı ve arada sen
bir sönüp bir parlıyorsun
dokunması inanılmaz zor yüreğine
Ve gece masa başlarındadır
bir dikişte içiyordur sancıyla doğan kızıl güneşi
ibrişimler öpücük izleri kadar anlık
Senden bana mıhlamış
Bir çift göz kaldı
Bir mızrak gibi
Yüreği mi delip geçen
Bütün çiçekler
yağmura hasret
ölüler bir çift göze
ve şiir soyunur
satır satır
müphem bir aşkın
Hasretim olmadığı kadar taze
anılarım buram buram naftalin kokar
mağlup bir şairin raflarında
Bir zamanlar tetis
deniziydi
Dibinde tek hücreli
Duygusal hayvanların
yaşadığı
Şimdi bir çöl yalın ayak
Gece sökmek üzere
İbrişimler tül tül
Dizilmiş gökyüzüne
Vakit yakın çok yakın
Tatlı bir sükût dilimde
Köşeye kıstırılmış bir iç deniz bunalımıdır,
birbirine kavuşmayı özleyen kalyonlar da.
sismik sarsıntılarda dokunurdu gövdelerimiz,
bir aşkın için için kaynayan magmasında.
Yitik bir gece de ıhlamurum ol
yumuşat acımın zehrini anlatırım
sana çıplak bir ağacın parmaklarını
nasıl öper rüzgar.
Şimdi bir uçurumdan intihar edecekken
Durduk yere kaya katmanlarının jeolojik zamanlarını tahmin etmeye çalışır buralar çok eski bir tetis deniziymiş mutlu insanların yüzdüğü tarih öncesi cesetler kokuyor
kalemin anlamlı güzel şiirini kutlarım perihan PEHLİVAN