AYDIN’A SESLENİŞ
Aydın: Çiçekler açtırır senden gelen günaydın
Aydın: Oturturdum seni başköşeye, misafirim olaydın
Aydın: Ne olur hep yanında kalaydın da karanlıktan korkmasaydım
Aydın: Daha da güzelleşirdin, doğanı, doğallığını korusaydın
Aydın: Zor olurdu çağdaş uygarlığa ulaşmamız, yolumuzu sen aydınlatmasaydın
DELİ AYDIN
Para kazanmak varken
Kitap okur durursun
Bu gidişle canım sen
Papazı çabuk bulursun
deli deli aydın deli
Ne zaman aynaya baksam
Seni görürüm orada
Güzelliğinin kelebeği konar
Gönlümün çiçeklerine
Bal taşır aşkının arısı
Sevginin gelişiyle gönlümüz şenlenir
diner fırtına, diner kar
Mevsimimiz bahar olur
bahçemizde güller açar
benliğimiz ayrık otlarından kurtulur
Ç-AĞRI
Ayrılığın rüzgarı
yaman esiyor aman!
üşüyor sevdamın gülü
çığ düşüyor cemreme
Gel de ısıt içimi
Ayrılığın rüzgarı
yaman esiyor aman!
üşüyor sevdamın gülü
çığ düşüyor cemreme
Gel de ısıt içimi
kucakla aşkınla beni
BABAYLA OĞULUN MEKTUPLAŞMASI
Telefonların yaygınlaşmadığı, internetin adının bile duyulmadığı zamanlarda kişiler birbirleriyle mektuplaşarak haberleşirlerdi. Mektup şarkılara, türkülere bile girmişti. Mektupta acele cevap istenildiği “kestane kebap, acele cevap” diye belirtilir ve şu serzeniş yazılırdı: “Sepet sepet yumurta/sakın beni unutma/unutursan küserim/mektubumu keserim.”
Bakın bir mektupta delikanlı ne diyor sevgilisine:
Mektup yazdım acele
Al eline hecele
Mektup benim vekilimdir
Gel bahar gel
Gel de düşsün aşkın cemresi
Havama suyuma toprağıma
Şenlensin gönlümün bahçesi
Şiir yüklü çiçeklerinle
Gel bahar gel
Bahar geldi sandım
meğerse sevgili gelmiş
gönlümün gökyüzünde
meltem olup esmiş
aşkımın bahçesine
güzellik tohumları serpmiş
BAKIŞLAR NELER SÖYLER...
Bakış...
Gönülden gönüle akış
Bakış...
Güzelliğe alkış
Sevgi kalbin güneşidir
aşk insanlığın en güzel eşidir.
Bu dizelerde anlaşıldığı gibi şairimiz sevgi ve dostlukla iç içedir.