ALTI BUÇUK ADAM
Başta işi gücü fitne fücur olmuş bir cudam
Ardında da edepten yoksun altı buçuk adam
Bilmiyorlar ne akıl izan ne yol ile yordam
Yaşatıyorlar topluma ahlaki bir inhidam
AMASYA’NIN BAR DAĞI
Geleceğini bilse
Gitmezdi ilk kocasına;
Ama gitti...
Aşk meşk hepsi tamamdı ama
Memur karısı olmak başkalarının harcıymış.
ARADA
İki postal
Bir kep arasındayım
Dardayım.
Gecelerim,bıçak sırtında artık
Gündüzleri
AYRILIK
Kurşun yarası gibidir
Soğudukça anlar insan
Sevdiğinin
Ellerini bıraktığın gün
Ellerinde kalan sıcaklık
BAHRİYELİ
Her gece,
Açık denizlerde boğulmuş görürüm kendimi
Oysa ne tekne bilirim ne de yelken
Deniz kızları ağlar peşimden
Tuzlu gözyaşlarıyla
BEN BÖYLEYİM
İzahı olmayan kederlerin mucidiyim ben
Bütün sevinçlerimi alır götürür işe yaramaz şairliğim
Ufku siyah penceremin pervazında,ömrümün günahıdır kelimeler
Bir bayram sabahı düşünürüm hep
Sonra yırtılır üzerimdeki bayramlık giysiler
BEN ÜNYE’YİM
Sahile vuran dalgaların sesiyim ben
Yeşilin maviye meftun olduğu yerdeyim
İlahi bir musiki gibi ruhunu okşayan Yunus’um ben
Yunus’un Mevla’sına kavuştuğu yerdeyim
BİR SARIMLIK TÜTÜN
Ne güzeller gelip geçti gönlümden
Hiçbiri bir diğerine benzemedi.
Biri belki,daha fazla sevildi diğerlerinden
Ama hiç birinin tadı şimdi
Gözümde daha mukaddes değil bir sarımlık tütünden
ÇAKIRTEPE’DEN TAŞLAMA
Bir daha gelmez bu âlem-i cihana senin gibi kirlisi
Öyle bir vesvâssın ki gölgelerde bıraktın sen iblisi
Herkesin var bir inancı sual edecek değiliz amma
Hiçbir dinde sevilmez bu senin dilin kadar zehirlisi
ÇINAR
Yeşil güneşli yapraklarıyla, asırlardır burada
Başı göklere değiyor…
Bu çınar;
Gölgesinde oturan simalar değiştikçe
Ağrıma gidiyor…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!