Bin sekizyüz seksen bir, her taraf ışık doldu,
Özgürlüğün güneşi selaniklerden doğdu;
O karanlık günlerin hepsini birden boğdu,
İşte o gün tarihte Mustafa Kemal oldu.
Yurdun her tarafını düşman işgal etmişti,
Her gelen ağlamaz gayrı dünyada,
Kimisi tez erer yine murada,
Boynumu kırsalar, bassam feryada,
Yinede sizleri sevecek gönül.
Gelmişiz dünyaya, küsmek içinmi?
Bayburt yollarında sürüm süründüm,
Ah anam deyipte yaşlar akıttım.
Felek darbesiyle yere serildim,
Çılgın bir aşkımla anam eridim.
Erzuruma çıkıp sılalar gezdim,
Ya ilahi cefa çektim,
Boş tarlaya mahsül ektim,
Ham toprağı bellemeden,
Bunca ızdırabı çektim.
Çektim gittim halat ile,
Aynaları süsledin,
Işıklarını yaktın;
Gül pembe ışıkların,
Ardından durup baktın.
Şirin bakmak isterken,
Sen bana gülmezsen yaşayamamki!
Acıyı, kederi taşıyamamki!
Sen bana umudu eğer vermezsen,
Derdimi kimseyle paylaşamamki!
Sevdayı vermezsen anlayamamki!
Ne taze bir tomurcuk, ne göz yaşı, öpücük,
Ne ihtiyar, nede genç;
Öyle bir musibetki gelecek her başa;
Dünya garında siren,
Ordan başlar yolculuk.
Dağını siper etmiş kutsal anadoluya,
Edirne, aydın, kars'a, hakkari'den bolu'ya;
Kendini vatan yapmış iman dolu orduya,
Anadır hem babadır türk oğlu türk oğluna:
Adını türkten almış, kale gibi dağları,
Almıştır eline kalem kağıdı,
Yazacak sılaya hasret mektubu,
Gelen emirlerle göreve çıkar,
Duyki anam, oğlun şehit olmuştur.
Anası, babası resmine bakar,
Mayam orta Asyalı,
Hamurum Anadolu
Huyumu değişemem,
Soyum şanlı Türk soyu.
Ekmeği koparırım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!