Yalvarırım sana huda,
Rahmetini yağdır yurda,
Razılığın senin nurda,
Bayrağımı koru surda.
Ya rahmetellil alemin,
Sabah olur cenaze,
Akşama ise düğün
Kavuşmakla ayrılık,
Kardeştir anladığım.
Kavuşmayla ayrılık,
Oturmuşum bahçemden bakarken enginlere,
Yüreğimden bir selam yolladım sevenlere;
Halime şükrederim, gülerim gülenlere,
Mutluluklar dilerim sevişen gönüllere.
Bakarken enginlere geçmişi hatırlarım,
Sen gittikten sonra,
Gülmek olmuyor artık;
Çünkü sen yoksun!
Senin olmadığın yerde,
Artık güller de hüzünlü;
Kuşların cıvıltısı haz vermiyor;
Aradığım bilmem niceler olur,
Yoksa bulamadan ellermi varır;
Sensizde gülmeyi aramak vardır,
Yerini bir türlü bulamıyorum.
Kalbim hep seninle, varım seninle,
Sıkıntılar son bulur,
Umutlar hep yeşerir,
Cana yeni can gelir,
Bir kez Allah deyince.
Ağlamaklar son bulur,
Ne? bu üzüntü hüzün, saygı gösterin yeter,
Şerefle dolu tablo, olmaz hüzünden beter!
İkinci bir doğumu; gönül öyle hisseder,
Sporlar düzenlensin, Atatürk öyle ister.
Kapanmasın perdeler, sanatlar gösterilsin,
Bir baktın rizeye, durmadın gittin,
Moralımız birdi, sıfıra ittin,
Gönlümüzde bahar rüzgarı isin,
Bizlere bir kelam etmedin paşam.
Çayımız ilaçtır, şanlı dillere,
Bu dünyayı bilirmisin? bu diyarı, bu alemi,
Yaratan kim bilirmis? seni, beni, el alemi,
Çok nankörsün insanoğlu, kulu kılmış mevla seni,
Emrine vermiş bütün doğayı, çini, yemeni.
İnsanları bilirmisin? şunu, bunu, seni, beni,
Bak benim halime,
Birde seninkine bak.
Kıyasla, karşılaştır;
Senin haline nasıl gülmeyeyim?
Benim halime nasıl ağlamayayım?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!