Osmanım vuruldu ana uğruna,
Ahmedim sürüldü baba dağına,
Alilerim hasret bahçe bağına,
Görmedimi dünya? bulgar zülmünü.
Sofyadan yükseldi insanlık suçu,
Türküm, kürtüm, çerkezim, bu ülkede herkesim,
Çeçen, yörük, türkmenim, hepsi aslında benim,
Laz ve gürcü, romanım, burda benim yaşamım,
Hepimiz tek bir beden, türkiyemdir vatanım.
Oğuzlarda yol aldım, osmanlıda canlandım,
Neden? sormayın bilmem, gidenler mezar oldu,
Her yeşilin dalına nihayet kuşlar kondu;
Geçince ilkbaharı her çiçek yine soldu,
Gelenler mekanından, oraya döner oldu.
Olmadı şimdiye dek bükülmeyen çiçekler,
Yaşadığı geçmişi destanlaşarak gelmiş,
Her bir karış toprağı bir avuç kanım emmiş,
Türkiyem, anadolum, kahramanlığa ermiş,
Bir destan medeniyet tarih önüne sermiş.
Göz diken onca millet kutsal anadoluya,
Yurdunu işgale gerek kalmamış,
Beynini işgalle bitirmiş dünya!
Bildiğini sanan koca enayı,
Senden değerlerin götürmüş dünya!
Tarihinden kopmuş bir et parçası,
Bulutların üstüne yazdım seni bayrağım,
Kalbimin derinine koydum seni bayrağım.
Yüreklerde bir sevda, koca ulusun şanı,
Hayatların kaynağı, başta taçsın bayrağım.
Yaşarsın gönlümde ayrı kalsamda,
Gülerim seninle, sensiz olsamda,
Yıllarca sıladan ayrı kalsamda,
Yeşilin bilirim ey güzel rizem.
Çayına dostluklar, türküler yanmış,
Bir gönül vardır sende,
Aşktan nasip almamış;
Bir vicdan vardır sende,
Ona insaf kalmamış.
Neden erittin beni?
Zarar ziyanı insan yapar bundan ders alır,
Dedi kodu eyleme, başın belaya kalır.
İyi düşünde eyle, kimseyi etme illet,
Sonu kötü olanın durumundan al ibret.
Özlerim Mekke’yi ve Medine’yi,
Hasretin çekerim onu görmeyi,
Kumuna, taşına yüzüm sürmeyi,
Nasip et yarabbi görmek efendim.
Koklarım rüzgarı, kokusun gelsin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!