Suskunluğun bin ölüm,
Her biri bin işkence,
Ey sen beklenen güzel,
Unutturursun gülünce,
Kaderle gelen,
Noksan koymaz gelince,
Karanlık avuturken şehri,
Bir patırtı cama tirkeşti anne,
Gece damıtır gibi zehri,
İntihare hangi bahane.
Yan yanayız sanırken yıllarca,
Meğer sen nice uzaktaymışsın,
Kaderden daha uzak yol bilmeyince,
Sadakate açılan bir tuzakmışsın.
Koşmak dursun şurada keşke yürüyebilsem,
Kalbimdeki feryadı dile getirebilsem.
Asırlar aramızda engel değil de,
Arzular kavuşmaya mani oldular,
Bekletmek de doğanın tabiatında,
Neyse ki rüyalar iyi ki varlar.
Zamanın ortasında kaynayan bir kazan var,
Had bilmez beyinsizler verildikçe azanlar,
Bu günün ahirinde unutmaki hazan var,
Hiç dokunmadı mi sahi şu okunan ezanlar.
Böyle endişelerle kuşanmışken dört bir yan,
Umuda olan inanç sınanmaya başladı,
Yılların hesabını yaparken kibri insan,
Hesabını dünyada vermek zorunda kaldı.
Taş değiliz inciniriz bir sözden,
Sır değiliz aleniyiz biz gizden,
Boynu bükük vadi dolmuş bir gülden,
Yeri gelir biz önce kırılırız.
Gök cürmü kadar yakıyor,
Yıldızlar sabıkalı geceden,
Karanlık bir kıyamet saklıyor,
Karanlığın içersinde geceden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!