Ne zaman sonlanır sisler arasında yüzünün kaybolduğu bu oyun?
Dönmez oldu, bilmem hangi uzak şehirde rüyaya kalan ruhum.
Ne sen uyandırabilirsin artık kalbimi, ne de sen olmayan hiçbir şey.
Suretler arasında bulmayı umut ettiğim ne varsa kayboldu bir bir.
Kırgınlıklar koleksiyonunun nadide eseri, hatıralarının harabesidir.
Sen uzak kal hayallerimin ulaştığı çiçekli bahçelerdeki çocuklardan.
Ağakapısı’nda durup,
Haliç’in loş gölgesinde,
Açıp kollarımı rüzgara karşı,
Bir yudum içip, Zümrüd-ü ankanın kanadındaki iksirden;
Oğul Vedat misali,
Kör kuyularda bırakarak sevdiklerimi,
Söyleyecek bir şeyi olmayanlar gider
Kalanlardır anlatacakları olanlar
Zaferleri de kalanlar kazanır
Sessiz yalnızlıkları bilir kazandıklarını
Başka kimseler bilmese de zaferdir adı
Kazanan bilir sadece
Bitmiyor hiç matemimiz.
Ağladık, sevgililerin yol ayrımlarında.
Bu kaçıncı vicdan muhasebemiz?
Bu kaçıncı aşkın muhayyilesi?
Bu kaçıncı, sevgileri tükettiğimiz?
Avuç çizgilerimizde imli,
Ötelerde bir yer var.
Uzanıyor ama dokunamıyoruz.
İçimizi kemiren,
Adını koyamadığımız duygularımız,
Her geçen gün tüketiyor masumiyetimizi.
Baktığımız halde,
Bugün burada günlerden hüzün.
Sizin orda Cuma mı?
Burada işler yine yalnızlık bugün.
Siz yine kalabalıklar içinde, coşkulu.
Bugün burada bütün haberler acı ve sızı.
Orada hep mutluluk varmış, doğru mu?
Neden şaşırmaz insanlar güneşin doğuşuna?
Oysa gözlerim kamaşıyor her gülüşünde.
Neden karanlık çöküyor uykuya daldığında?
Ki anladım güneşi taşıyordun gözlerinde.
(20.02.2009-Dudullu-Ümraniye-İST.-saat:03.00)
Ölmem elzem olduğunda,
Ölecek kadar cesaretim var.
Senin için de değil zaten,
Seninle ölen için ağlıyorum.
Öldürmem gerekiyorsa eğer,
Öldürecek kadar da cesurum,
-Üniversite hayatında tanıdığım tüm dostlara-
Hatıralar kazınmış olsa da aklına,
Geçmiş, kumsaldaki ayak izin.
Geriye dönüp baktığında,
Sadece “Eskiden vardı” diyebilirsin.
Çölde su, kutuplarda ateş gibisin.
Gözlerin okyanus, ellerin toprak, sözlerin şifa senin.
Rüzgarda saçların,
Gecede gözlerin yol göstersin.
Savrulsun zihnime, kalbime sevgin.
Ellerin toprağım, gülüşün güneşim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!