Yürürken sahilinde güzel İzmir’in
Victor Hugo’nun sözleri gelir aklıma
-İzmir bir Prensestir- diye
Prenses İzmir de
Prenses’le el eleydim
Elleştik sahilinde İzmir’in
belli belirsiz resimlerde silüetini ararken
gözlerinde kalmış yaz esintileri
kapıdaki güz mevsimidir
güz kokuyorsun
eylülü de devirmiş akşamlarına al beni
Haydi gel
Bitirip hasreti
Saatlere düşürüp de ayrılığı
Geliver
Gel ki şafaklarımız tutuşsun…
Sevgili!
yeni bir eve geçtim
bir ay kadar oldu
camdan bakınca öylesine
çatıların üstünden dalıp gitmeden gözlerim
düşer denizin dalgalarına
Kat kat boğdular gece yarıları
İnsan olup düşüneni
Minareleri süngü camileri kışla olanları
Besleyip büyütürken
Gencecik bedenleri ASMAYALIM DA BESLEYELİM Mİ
Diyerek darağaçlarına gönderdiler…
Adını koyalım adımız gibi berrak
ne hissediyorsak öyle koyalım
kandırma dan birbirimizi
yalan’a teslim etmeden yüreğimizi
karartmadan kara kızın ürkek bahtını
kurutmadan kuru taşranın şansını
Başka ülkeler de bizden birileri
Suç işlemişse bana ne bunlardan, bana ne?
Deyip attı en sert bakışlarını dinleyenlere
Çattı kaşlarını sertçe KAŞ Bakanımız…
Üşüyorsa kıçı milletin alacak mecburiyetten
Gün batmak üzereydi tam
Adaların arkasında saklandığı anda
El sallar gibiydi bana
Ben de sana...
Cunda karşımda
Başım Gözüm Üstüne...
Korkularını yenebilmek
Yenip te aşka yüzünü dönebilmek gerekir
Biliyorum ki şair korkmaz aşk tan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!