haydi al beni kollarına
yurtsuz değilim ama sevdasızım
aşksız değilim ama sevgisizim
kollarına iltica etmek istiyorum...
vurgun yedim dost dilinden
Zavallı Babalar
Yine bir demir düştü Tuzla’da
Babanın biri yedi babayı
Evinde ekmek beklerken bebeler
Çiğ
aşk adına çıkmışken yola
çığ altında kalmak da var gülüm
ya da aşk'tan anlamayan
Bir zindana döndü gece
Karanlık inadına kör
Yollar ışıksız
Vakitsiz düştün yüreğime
Aklımda türkünün tınısı
Başın omzumda
İki güne ne sığdırılabilir ki!
Önce ihanet gözlüğünden bak
Sevdiğini aldatmaya iki gün bile çoktur
İçine ihanet virüsü girmeye görsün
Nefeslik bir an bile yeter
Yatmaya ne gerek var
Şimdi ben
Yarın sabah
Şekere yenilsem
Ölüversem
Ne kadar üzülürsün
Düşünebiliyor musun…
Kapılar yüzüme duvar
içim üşüyor
bir yerlerim kanıyor biliyorum
ama ben bile göremiyorum...
Sen bakma gecenin soğuğuna
dört yüz yıl öteden duyulan
bir sesti sizi Sivas'a çağıran,
büyük ozan Pir Sultan'ın sesi
o denli gür sesli bir ozanın anısına
şenlikler düzenleyip, halaylar çekiyor,
saz çalıp, türküler söylüyordunuz.
Kahpe pusulardan sıyrılıp
Kan uykulardan uyandım
Hırpaladılar, yaraladılar
Ama tüketemediler bendeki beni
Ve sevgiye inancımı
Elimde yüreğim
bir kez daha gelince
yeniden hayata döndürülmek üzere
-Aşk- tarafından naftalinlenip
dolaba kaldırılmışım ben
naftalin kokuyorum...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!