Duygularımı bıraktım rüzgara
Uçması için evrende
Sonsuz mutluluklarla dolu
Ufukları keşfetmesi için
Ve yakalaması için hayatı
Her anı doya doya yaşaması
Dün yine Konak'taydım
Önünden geçtim saat kulesinin
Güzel insanlarla doluydu çepeçevre
Kuşlar atılan yemlerin peşindeydi
İnsanlar ise ekmeklerinin derdinde
Medeniyetin beşiği yine hareketli
Kanatlanarak uçar gözlerindeki ışık
Bana bakınca sen can-ı gönülden
Süzülerek uçar
Uçar gelir omzuma konar
Bir melodi fısıldar kulağıma
Gözlerim buğulanır ve dolar
Ey İstanbul
Dünyanın merkezinde
Yalnız kalmış güzellik
Sayılı ve tek kalmış
Kendine özgülüğüyle
Çok seviyorum inan seni
Ama artık bitirmek gerekiyor herşeyi
Sabrım kalmadı beklemeye
Mutsuzluk görüyorum gelecekte
Yaklaşamadım bir türlü sana
Bırak süslü kelimeleri
Onlar kendi yolunda
Sen gerçekleri söyle
Yolun nasıl olduğunu
Takma kafana boşver
Önemli olan sonuç
Gerçekleri gördüm
Ama gerçeğim olamadı
Emindim ondan
İnandıramadığım kadar kendimi
Buluşamadım onunla
Kalplerimiz birdi
gözlerinde
kalbini görüyorum
yüreğinde sevimli gülüşü.
yüzünde çocuksu tebessüm
ufukta gün doğuşu.
adeta evrenin yaratılışı
Herkes bir son peşinde
Bekliyor umutsuzlukla
Mutluluğa hasret yürekler
Karanlık hep karanlık
Işık yok içinde
Sarmış çevreyi görünmez
Çok güzel olanı
Paylaşmalı her birey
Güneşin gizlenemediği gibi
Herkese açık olmalı
Şifa dağıtmalı yüreklere
Müzelerde sergilenmeli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!