Yıllarca sakladım gönlümü senden,
Bulunca kanattın en ince yerden.
Tohumlar bahçede susuz kalmışken
Gönlümde bir gonca açıverdin sen.
Ararken gözlerim görünüversen,
Gül goncası dudağa şu gönlüm hedef olmuş,
Bir hançer yarasıyla için için kanıyor.
Bülbül sesi menbağı müptelasıyken solmuş,
Derdinin devasını avcısında arıyor.
Evvelden yuvasında küçük yavru bir kuşmuş,
Nisan’ın yirmi üçü,
Gece…
Bahardan eser yok gökyüzünde,
Sağanak yağmur,
Zifiri karanlık var dışarıda…
Ey gülüm, derdin ne, ne istersin sen,
Niçin gözlerinden yaşlar dökersin?
Benimle hoş iken ülfetin senin,
Ne diye aleme sitem edersin?
Yalnızlık dünyama bir ışık oldun,
Gülmeyen bahtım vardı, seninle güldü,
Sen giderken yarımı aldın da gittin.
Sevgin çorak gönlümde açan tek güldü,
Sen giderken vârımı aldın da gittin.
Bir küçücük kıvılcım döndü yangına,
Hesabını yapmadım malın mülkün dünyada,
Benim bütün servetim, süzdüğüm hüzünlerdir.
Dermanım olmasa da dostun ah-ı zarına
Dinleyip hafifletmek ruhumun özündendir.
Çıkar, riya, kötü söz talandır gülistana,
Çınar oldum fidan iken,
Dalı yerden kalkmaz oldum.
Yücelerde bir dağ iken,
Başı sisten çıkmaz oldum.
İş görürken hakkın verdim,
Abdullah Toroslunun şiirine cevaben;
http:www.antoloji.com/madem-kulsun-allah-a-siiri/
Madem Kulsun Allaha
Madem kulsun Allah’a; olmaz şu iş kupkuru!
İlk defa düşmedin sen bu tuzağa;
Cüceyi yücelttin mazide gönül.
Suçum nedir diye bakma uzağa,
Gözünün önünde asude gönül.
Kader senin önüne beni attı bir kere,
Dileğince inkâr et, gerçek budur Asude!
Hayat akışı bizi sürüklerken, seyyare,
Direnip de ters yöne kürek çekme asude...
İhtimalî dünyada yollar sıkça sapsa da,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!