Kusursuz dost arama kahpenin kahpesi var.
Sen daha ne gördün ki daha daha nesi var.
Şimdi şeytan denenin kırsanda bacağını,
Kurtulamazsın ondan kopacak kellesi var.
..........................................
Sevdam güfte olmuş yanık türkülere,
Destanlar beni yazıyor.
Hayallerimi sığdıramıyorum hayallere,
Her hamle benim mezarımı kazıyor.
Tercüman gerektir gönül diline
Nakkaş san ‘at işler, nakış habersiz.
Maşuklar hayrandır bahar iline
Göz ah çeker ağlar, bakış habersiz.
Hikmet izin sürmüş Rahmet ilminin
Bu sabah,
Keşkesiz bir yarına niyetle çektim besmelemi.
Bastım düğmesine dinsin diye yürek sancımın.
Bir başka açıdan baktım aynaya.
Namaza niyetle doğmuşken güneş,
Bir film girdi vizyona bu hafta acıklı, üşümekli.
Bir demet gül, bir seccade...
Ve bir avuç gözyaşı perdeye yansıyan...
Sonsuzluğun sahibinin aşkıyla
Konup göçerken yaralı bir kuş gibi,
Baharın yeşil libas giyiyor kuru toprak
Ben dökülen saçıma elimi atamadım.
Toprak ki; ben çiğnerken, o tebessüm ediyor
Bense; anama bile gülü uzatamadım...
........................................................
Buluşmak ufuk çizgisinde en sevgiliyle...
Görmeden, gördüklerinden çok bağlanmak.
Kainat kitabının esrarlı dizgisinin temaşasında...
Onun (S.A.V) aşkıyla dağlanmak.
İz'in sürmek, sünnet-i seniyye ikliminde...
Gün geçer üzerimden, 'gün bildiğim' gün geçer.
Ve her günün sonunda bir kapı aralanır.
Maişet anlamını yitirir akşamüstü
Yakında, bir yerlerde defterim karalanır.
Gün geçer üzerimden, 'gün bildiğim' gün geçer.
Seni yolda koyan dostun
Selamını alma hocam.
Böyle sönmüş bir yüreğin
Hayaline dalma hocam.
Gözün gördü gönül verdin
Ağla ağlayabilirsen inadına...
Dik duruşluğun,gündelik hesapların.
Utanma gözüm....
Kanatmaz avuçlarımdaki cam kırıkları.
Penceresiz,perdesiz,çorapsız yüreklerimdir...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!