Aşk, imgelere karışarak kelimelere dökülürken bu düş evreninde; karanlık her zaman gölge gibi peşimizdeydi, bu haldeyken hangi hayale yol alınır ki...
_ Kem gözlere çok karşıydı
gölgelerin boyunun
aslını geçtiği bu sessiz kumsalda
_ Kırlarda yürürken
endişeli feryatlarla bozguncu renkler özümü kavradı
heyecanlıydım
bir sözüm daha vardı elini uzattığında
_ ellerin su toplayana kadar
balyozla vurdun kızgın demire
hastal'da ısıtıp ısıtıp suya bandın
tükenmeyen hırsla
_ekmeğim oldun
uykusuzluğum tıpkı gölgen gibi tavana çöktüğünde
bak yine uluyor yel evimin çevresinde
hıçkırarak çığlığı camda kırgın ve küskün
sisin büyüyüşü penceremden
_ Ölümü seçmedi asla
kayıp yılları kadar uzun gölgesi olan
bir zamanlar sarı saçlı mavi gözlü bu yaşlı adam
sancılarına katlandı yeniden doğuşun
Ansızın gölgen eridi üzerimden...
_acımaklı çığlık
çınlar korku salınan kargınmış benliklerde
I
_ bu duvarlar tuhaf
önce nefret eder alışırsın zamanla
ve kurumsallaşır esaret içinde
_ ki ben kıymetini hiç bilmemişim
nasırlı ellerin avizeli kördost'u nefes nefese zikzaklı
çift düğümünde tarak
çözgüden nire ile kaldırılması kök boyalı hayata
ağızlıktan atkıyla düzelten mekik gibi evlilik ve doğumu
_ Gece bitti
sabah ezanı tütüne gidenlerin küfe sesleriyle
ah kam!
bende uyansam kuşluk vakti
Tam karanlık değildi
puslu bir kuytuda gölge bulan çırılçıplak yalnızlık
diz çöktürdü göz kapaklarıma tutuşan duvarlara ve göğe karşı
göz göze geldik derdimin duvarında çiy tanesi gibi gülümsemelerle.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!