Hele ki sevdiği kadınından
Ayrı düşerse!
Seller alır götürür,
Göz yaşlarından iz dahi kalmaz
Lâkin sanılır ki erkekler ağlamaz.
Papirus kâğıtlarına bakıldığında
Sen yoktun
Belki sonradan doğdun
Günahı verenle paylaşıp.
Kolayını da buldun
Nereliisn, kimlerdensin
Soru verilse yegânen senin kimdir dünyada,
Torunum derdim, işte taht kurmuş kucağımda.
Fazla sormayın, dardayım, konuşamıyorum
Yırtarcasına çimdikliyor şimdi dudağımı
Bırakıp sökemeyince yerinden bıyığımı.
Oyun bozan felek dahil
Hiç kimsenin giremeyeceği
Kapısı tek bana açılabilen
Hayal, istek ve de özlem karışımı
Bir dünyam daha var benim.
Dilediğimde ya da gaflet bastığında
Kibirlendiğinde boy uzar,
Gözler kimseyi göremez
Etrafa yukardan bakar.
Sis bürümüş
Görünmez artık basılan yer
Varsa dahi ezilen.
Görme engelliyim
Görenlere
Zor izah edilir derdim.
Hele ki gece çökünce!
İki kez daha güçlenir karanlık dünyam.
Uçuyordum yükseklerde çift kanat
Bir kuş misali
Kendi gücümün zirvesinde
Pür neşe gamsız ve de
Mutluluktan elbette
Uçuyordum durmadan
Akşam olup ta ezan sesleri
Gök kubbede yankılanırken,
Tatlı bir telaş başlar
Bir başka bereket yağar
sanki göklerden.
Yağmur, hayat veren
Seni
Pek sevdim
Kadınım...
Ayni akıbet
Bana da nasip imiş meğer
Nice ki
Ak pak sayfaları karalayan
Siyah tasarlanmış kalem ucuyum ben.
Hem ezelden beridir ki
Papirüsü kıskanırım
Nasıl kıskanmam ki
Ben eriyip tükenirken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!