Mutluluğu aradım aydınlıklarda
Bulamadığımdandır ki
Biçareyim, halim perişan.
Yarasa olmak varmış
Zifiri karanlıklarda dahi
Ne demiş şair
Yaş otuz beş yolun yarısı eder.
Kolayını buldum sanırım
Saatten söküp yelkovanı
Hem geceleri de ömürden saymıyorum.
Hakikati görürüm diye
Seni seviyorum dedim,
Pek itibar etmedin.
O halde kırk bir adet
Bohçaya sar
Derin eş ve toprağa göm
Aradan asırlar geçer
Bahçıvanım,
Benden iyi bilen olur mu,
Taze eşilmiş toprağın
Mis kokusunu.
Oysa bu kez geniz yakar.
Hep öyle yapardım ya ranzama uzanarak...
Terliğimi alıp vurmak isterken duvarda yürüyen canlıya
Vaz geçtim aniden, yaşamına özenerek.
Bari sen kal yarına derken
Akşam yemeğim geldi.
Bu kez sade çorba değil
Kanatlanıp da ruhum
Semadan arşa nazar attığında
Güzel bir ikindi vaktiydi.
Selâ sesleri gök kubbeden
Yankılandığında
Buz beyazı o taşın üzerindeki beden
Hayat bu olsa gerek,
Yüce Rabbimin bana ihsanıdır
Umut, sevgi bir de sen
Ve yıldızlarla birlikte
Etrafında döndüğüm bir eksen.
Sevda uğruna közde kavrulmuş
Daha gücüme erişmeden
Her şey benim olsun diyen
Tam ağzıma götürüp
Karnımı doyuracak lokmayı
Vurup elimden aldı bir el
Hırkamı da dahil, o da yetmedi.
Sen gittikten sonra
Eş dost gelir teselliye
Hani üşümesin diye
Kardan adamın boynuna
Takılan atkı misali.
Dünkü gibi gene
Elinde kalem, çolpanı bekler
Ne hikmetse, galiba
Ona ilham verir karanlıklar
Olsun ki geceleri geçer bidar.
Ve dökülür kâğıda kendiliğinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!