9 Şubat 1957'de İstanbul'da doğdu. Üsküdar Akşam Lisesi'nden mezun oldu. Dergicilik ve düzeltmenlik yaptı. Şiir ve yazılarının yanı sıra resim çalışmaları da yaptı. Şiir ve eleştiri yazıları Varlık, Uç, E, No, Cumhuriyet Kitap, Le Poète Travaille dergilerinde yayımlandı. Küs adlı kitabıyla 1994 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülünü aldı. Resim sergileri açtı.
o çocuğun gözleri ağzımdan akıyor
meleklerin nefesi süt kokmuyor artık!
bilmeseniz de olur, dağların göllere aktığını
kaderimden kaçın! ..
aşk sokağında herkes büyüdü, ben kaldım
siz kederin gözlerine sığmazsınız
yazgıdan yumuşak bir şey kalmıştır
hangi kalp bir mektuba sığmıştır
dünya nafile, oyun dışarıda kalmıştır
Eski anne, eski çocuk, eski kumrallığımızdı
kendimize sarılırdık
Sokaklara sarkardık, küçücük şeylerle
dalgındık, birden uzardı kırılganlığımız...
Yırtılmazdı hayallerimiz
Topuğumuzdaki sabah rengi kadar aydınlık şu hasret yüzümüz
Yeni bir aşk bulduk kendimize, kalbimizi asil ve diri tutmak için
Hermann Hesse okuduk dibine kadar, tadını çıkardık saflığın
Dalgın bir hayal bizimkisi, neremizden akıyor bu paramparça güz
Boynu bükük ve kaybolan kırgın hayatlarımızı kime anlatsam
kardeşiyim ağaçların, ırmakların ve taşta uyuyan yalnızlığın
korkular çağında sürgüne yem oldum, sanki gurbet yaşındayım
ruhum kırık, ruhum dalgın, ruhum isyan
ay içer, güneş yerim, sanki ölüm yaşındayım
mektubumu açmayın
ırmaklarım dökülür
gecenin bacaklarını tutar mısın
bulutlarım üşüyor
Susamış güneş, yamaçlarda gezinir, erken
Bir şehrin gövdesi, kırılmış saksılar ve ben
Ürpertiyle insan öpüp, sarstığımdan yüreğimi
Ve ben öldüm öyle küçük şeyler yüzünden
Aldanmayı, her yeni buluşmayı
Siz benim meleklerimden daha saydamsınız,
kirlenmeyen bir tek arzumuz kaldıysa
bağışlayın! rüzgarımızın arasına kibirden
bir cümle, yanlış bir hayal girmesin diye
sabahtan akşama kadar yalnızlığımı
sulara çarpıyorum!
Çok içtim gamzesinden şarabın
ay tutulması yüzüne söz verdim.
Sonbahar eğilimli sokaklardan sana çıktım
kalbim şarkılarda kaldı, içime yalnızca seni aldım.
babil'in eskimeyen diliyle yıkansak seninle
inceliğimizi giyinsek, dayansak arkadaşlığın kapısına
gündüzün ısrarıyla geceyi yorgun düşürsek
eski bir lezzetti günah
kederli bir serçeydi kalbimizin ötüşü
zaman annesizdi, unutmadık masallardaki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!