Derin dalgaların arasında,
yüzen bir balık misali yüreğim.
Boğulmak istiyor varlığında,
Fakat yaşam kaynağı mavi.
Sessiz ve ıssız bir gecede,
Yâr aradı yâd illerde,
Dolaştı bed yollarda,
AŞKı buldu Taptuk elde,
Hayran kaldı miskin el de...
Vardı Taptuk kapısına,
Bir ağırlık var üstümde,
Bir yorgunluk!
Yılların yorgunluğu olacak değil ya bu yaşta diyorum,
Anların yorgunluğu diye susturuyor yüreğim.
Hangi anlar? diyorum.
Kırıldığım anlar! diyor.
Söyleyene dil gerek,
Anlayana, an gerek,
Beni senden bilme,
Bana ben gibin kül gerek,
Geldi vakt-i kerahat,
Ya secdeye alın, ya alnına secde gerek...
Ve bir an sesin kısılır onu görünce…
Kekelersin,
Dilin dönmez söyleyemezsin o tanışma cümlesini; Merhaba!
Güzelmiş diye tasdik etse de güzel,
Onun yanında sönük kalır şiirler…
O susar…
Bir yâr düştü yüreğime,
Köz oldu şiryanım.
Bir yanım kaçar gider,
Ona koşar bir yanım.
Zülüfleri yüze iner,
Sana olan sevdamın son katresindeyim.
Çığlık çığlığa düşüyorum dudaklarından;
Söylenecek tüm sözler söylenmişse,
Ve buna rağmen ben hala konuşuyorsam,
Ve buna rağmen sen hala dinliyorsan,
Ya sen seviyorsundur,
Sessiz olun!
Kendimi dinliyorum,
Çok dağınığım bu günlerde,
Dağınıklığı topluyorum.
Islak bir sokak köpeği gibi,
Sirkelenip, temizleniyorum.
Kalabalık bir parkta yürüyorum ellerim cebimde...
İnsanlar geçiyor yanımdan, genç, yaşlı, kadın, erkek.
Her birinin zihninde, kalbinde biri var; belli.
Bedenleri burada, ruhları başka diyarlarda,
Herkes aklındakiyle yürüyor bu yalnızlık bulvarında.
Bende senle yürüyorum, sensiz bu şehrin her sokağında.
Aşkın narıyla yandığımdan beri,
Dolanır başımda sevdanın yeli,
Deli eder ela gözlerin beni,
Ciğerlerim kokunsuz kanmaz oldu.
Yandı yüreğim sönmez oldu.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!