An sonrasını ben bilirim dediğin an da,
Bir an da çıkar vücuttan can da,
Bilmem buyursun ki dilin her an da,
Azamet zahir olsun vücud-u can da...
Engin DİNÇ
Uykumu seninle bıraktım,
Uykusuz yatıyorum her gece.
Oysa sen habersiz mutlusundur yatağında,
Şimdi saçlarını okşuyordur yastık.
İnan çok kıskanıyorum onu,
Göğsümün yerini alıyor diye...
Avuçlarının tutsağı olduğum,
Gözlerinin gardiyan olduğu;
Bir Görüş Kabinindeyim..
Buz gibi dört duvar arasında,
Ellerinin sıcaklığıyla ısındığım;
Susun!
Deden öldü demeyin bilmesin!
Oğlum asker...
Baban işsiz kalmış,
Haliniz perişan.
Hasretim tenine değil yüreğine,
Hasretim ellerine değil dillerine,
Sevdiğim elaydı benim,
Hasretim gözlerine…
Sevmek marifetim değil,
Bilir misin ne haldeyim yine,
Bilir misin yanıyor yüreğim hasretinle...
Ne özledim ellerini,
Ne özledim gözlerini,
Ne özledim gül gülüşünü,
Bir küçük kız kalbi var sanki göğsümün sol yanında,
Her hüzünlü şarkı acı veriyor...
O kadar narin, o kadar kırılgan,
Belki de o kadar yaralı,
Her dokunulduğunda acıyor...
Biz maviyi hep denizlerde bilirdik,
Meğer ne hayallerin renginde gizliymiş...
Biz mutluluğu hep aşkta aradık,
Meğer renklerde ne aşklar gizliymiş...
Ne ellere uzandı ellerimiz;
Ağladım gidişine,
Düştüm yarin peşine,
Döndüm köpek leşine,
Yandım yar yar diyerek.
Sevdim bir hayırsızı,
Ben bu dünyalık değilim,
Ne bayat geliyor herkesin zevk aldığı şeyler,
Kuru zevklerin harmanlandığı bu yerler,
Aslında hepsi hiç bir şey iken sevdiğiniz her şey...
Farkındayım da çaresi yok; Ben bu dünyalık değilim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!