Bugün bayramın birinci günü,
Bugün de dünkü kadar yalnız ve hüzünlüyüm.
Yalnızlığım kimsesizliğimden değil,
Yalnızlığım sensizliğimdendir.
Hüznün denizinde boğulurken ben,
Umurumda değil tatlı bakışın,
Gözlerinin güzelliğinden bahsetmeyeceğim,
Avuçlarının kokusu değil özlediğim,
Kalbin...
Sevecen, sıcacık kalbin hasretini çektiğim.
Avucumda ateş toplanıyor sen aklıma gelince,
Bir çıra gibi yanıyor yüreğim,
Bir damga Kevser olsa da söndürse diyorum.
Cehennem ile harlıyor yanışımı AŞK…
Ayağını yere sürür,
Kibri arşa değiyor.
Vicdanı terk etmiş,
Şeytanı başa geliyor.
Ölse yuğacak kalmamış,
Lal olsun dillerim, gözler tutulsun,
Küskün olan ellere gönül katılsın,
Dostluk şeref, haysiyet pula satılsın,
Sorar mı bu gönül, alır mı selam,
Anar mı bu dilim, eder mi kelam.
Gülüşü bahar olacak kadının,
Seni seviyorum demeyecek,
Gözleriyle haykıracak aşkını;
Bir bakışıyla kuşlar uçuracak içinde.
Bir kadını olacak adamın;
Deniz üstündeki tahta gibiyim,
Dalga nereye vursa oradan yara alıyorum.
Sığınacak bir limanım da yok,
Vurup kuruyacağım bir sahilim de...
Ben kırılmam taştan değildir yüreğim,
Üzülmem duyguları unutmuştur bedenim.
Yanmam aşk ateşiyle etki etmez bana,
Eğmem başımı bir noktalık adam için bir virgül kadar...
Ey güzel, dünya malı fanidir ebedi mi sanırsın,
Ne Kimya var yanımda ne sen Parende!
Nice âlemlere sığdım da dar geldi Larende…
Bir Şems’i olmayan bu garip ömrü neylesin?
Bir yudum nefes ver Ney’im adını söylesin…
Şehri seyrediyorum pencereden,
Tam da senin seyrettiğin o yerden.
Yemyeşil bir baharın başlangıcında Ankara,
Lakin bulutlar hüzünlü, güneşin yüzü asık.
Bomboş şimdi sıcağıyla ısındığın o fincan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!