Engin Demirci Şiirleri - Şair Engin Demirci

Engin Demirci

Gecemiz Mübarek Olsun., ey aşk
Sessizliğin sesini dinle, Aşk müezzini buyurdu Pirim
Aşk için Nefs-i emmareyi bir kenara koyar mısın?
Ve mutsuzuz biz hz. İnsan dedi Mirim
Kim kimi hatırlarsa evvel o ona koşar.
kalbimin baş köşesinde,sırrım olur musun?

Devamını Oku
Engin Demirci

aşk....Garip Çoban Sıradışı - www.beyazrenkler.org-Kısa ve Vurucu Şiirler
A LLAH’A
Ş ÜKRÜ’NE
K UL’da
............
AŞK DERLER! ..

Devamını Oku
Engin Demirci

Berceste - Beyaz Şairler Kahvehanesi Garip Çoban Sıradışı Hikmet Arayışları-www.beyazrenkler.org/forum

----------------------------------------

Nezaketimi sonuna kadar istismar eden dünya inanılmaz şey
Üstat olan sevgilinin elinde nice yıllar gönlüm çocukmuş

Devamını Oku
Engin Demirci

Güzel sadalarımın sadakatım yok çok kendine aşıktı
belki de, hak aşıklarına fedayi canım.
Arifle asık arasında kimin geleceğini seçiyor dualarım.
Tutmayı çok sevdim anlamına gelmiyor ikalarım.
İçinde her duyguyu barındırmasına rağmen gaybe imana infakım.
Estağfirullahımda tuttuğum günlüklerden bahsedemiyorum.

Devamını Oku
Engin Demirci

Vallahi aşk’sın

Geçeceksin sende bende gayrısına! .. dikkatle atlamalısın estağfirullahı
ve ak uzantısı aşk vaktinde
ya nur'la hz ömer nişanı konacak alnına
belki seccaden kıskanacak göz yaşlarını

Devamını Oku
Engin Demirci

OLSUN DEDİM...Görkemli bir yoksulluk son da olmadı şimdiki bu aşk. Dur, durak bilmiyor kalbimdeki dualar. Mühürlenince dünyaya gözler, gönül yarım kalan mükemmeli aramakla mesgul oluyor şems vakti. Binbir suretlerin arasında, içindeki saklanmış o muhteşem duygularla bir araya gelenlerin, bu aşktan başka dostu yoktur. Bir his, bir yerde olacak ve bizde, suretperest yaşam, yok artık! . Ve biraz daha yankı verir bir bardak çay bu meşke. Daha fazla söze gerek var mı? Bir hayli farklıdır, ödünç verir kokusu akıla. Varır varmaz başka dilde ipucu edinme fırsatı ufku açılıyor gecede. Çayla demlendikçe belki diyorum yazmayıda öğrenirim. Çok önemsiyor saygı duyuyorum gecenın çobanlarına. Size hoş bir anı aktarayım der gibi boynunuza atlarlar. Bazen bir güzel azar işitirdim. İkide bir okumayı keser gibi konaklayan cümleler, siz o musunuz yoksa diyerek altını çiziyordu bu aşk. Aç tırtılla yarışır gibi yol alıyorum bellek defterinde. Onlardan biri açıksözlüdür, saklı mirasından gelen seslerde. Beni aşka inandır diyenlere bir yolculuktur çok şükür, elbette sabah olacaktır o gün. Biz ne yapıyoruz? Sonbahar elveda derken, o muhteşem hayatınızdan hayır, yok. En büyük tehlike yangın kuşkusuz. Ki, neresidir büyük bir yalnızlığın, bir yüzü olacak. Kendinin verdiği cevapta saklıdır belki, hayatınızda her şey normal mi? Ve gün doğar, kurumaya bırakır geceyi. Böyle zamanlarda yusuf gözlerde bu aşk sahneye devam eder. O muhteşem hayatınızda gönül aşkın kıvılcım köklerine dönüyor mevsimi hazanda, ruhları yoğurma isteği zahitçe. Tamamen özgün bir ses bulmak hiç kolay değildır kalabalık suretperest yaşamda. En güzel şey ise beklenmediği anda gecenin çobanlarıyla karşılaşmaktır miskince. Aşk tam da bir çocuğun hatırlayacağı gibi anlatanlara karşı içi sempati dolu olanlar sıradandır yoksulca. Bedeninizden çıkarın aşkı, birden çırılçıplak kalır, anlamsızlaşır susuz nehre dönüşür ruh. İşte ben şimdi, kıvrımlarına bakıyorum ve dipte çok dipte derin ve anlaşılabilir bir uğultuyla, uykudan uyananlar içten içe terliyor, bunalıyor miskince. Yola çıkarak O'na varma arzunuz taşarsa, kulak verin engin dualarınıza, fakat mutlak bir inana da kapılmayın derim garip çobanca. İçten kurumuş bir dalın gergin çatırtısını duyuyor gibi çevreler bir ruh iklimini işaret eden yaşam şüphesiz Hırkasız Dervişçe.

KiMSECİK... Ey yolcu bu sabah aşk bizim mi? . Dersimizi aşktan aldık, serdarımızdır Hu u. Reçetesiz gerçek hayat, kalpten geçiyor yıllarca sizlerle yolculuk yapan yanınızda. İmanı kalblerine yerleştirememiş olanlar neyi biliyor. Ey yolcu, nasıl gelir, nasıl gider aşk? Nidayı ezel bu arayış. O'nu geçtim diyemiyor hiç kimse sabah okunacak salalar için. Hayatınızda en çok neye şükrettin? Ey yolcu, meğer çok benziyormuşuz, çocuklarından şikayet eden ebeveynler olarak, ebeveynlerimize. Ey yolcu, c/anıma gel ki, sıkı sıkı sarılsın gözyaşların gözyaşlarıma, nefesinde mefkuresı okunsun besmelenin. Ey yolcu, o aşk'ki gönül sohbetlerine kulak verir, en güzele tecelli etmek için hep arar hakiki sevenleri. Ey yolcu, mekanının dışına çıkta, sırrının vazifesinde, bilmeyi bul sende satırları olan cümlelerinde. Asıl kimliğinle neyi hedefliyorsun seyri cemalinle, ey yolcu. Perdelerin açılırdı aldıkça geceleri koynuna, sorularına cevap bulurdun her şeyin berraklaşırdı tattıkça meşki boşalmalarını üzerine çekerdin toprağı sona eren savaşında. Ey yolcu, O kadar çok ki yok olan, herkes dışarı diyen sessizlikte. Ama yine de hoş geldin! diyor alnını bekleyen seccaden. Ey yolcu, Kim bilir? Rastgele olan dün akşam gibi birlikte ıslanmayacağız ki, kendimizi seyrediyoruz zamanıdır karışmış her gidişime sabır gerek. Ey yolcu,sonunda hangisi ey kalbim, gerisini sen anla diyen sonbaharda hak olur aşk. Hep davetkar isimler, kime hoş geldin diyorsunuz? buyurdu Pirim. Hoş geldine bir de hoş bulduk denmesi gerek değil mi? dedi Mirim. Herkes bu aşkın hem sahibi hem misafi dedi Meczup. Hasbihal ettik selama selamla gönül kapılarını nasıl açabiliriz diye bir buluşma arayışımız var dedi İhtiyar Bilge. Sevgi diliyle şakalaşsa gönül, merhaba demeyi ya da daha fazla birkaç cümle biliriz, daha güzel olmaz mı? dedi Zahit. Belki konuşamam ama aşinalığım arttı bu aşka, bizim hoş geldiniz, birine bahşettiğimiz bir misafirperverlik dedi Miskin. Boş ver, bugün cuma bir yaşam biçimi olarak ortak bir nokta, hangi bulutta toplu halde gecenin çobanları, o bulutan hangi damlaları alacağınız şems vakti size kalmış bu aşkın, o aşk olduğunu anlamak dedi Garip Çoban.


PERDEYİ ÖRTMEKLE AÇILAN PERDELER... Aşina olduklarını hatırlamakta fayda var. Değecek o büyülü hikayeyi mi anlatıyor? Gönül hanende büyük bir duygunun dünyaya yakınlığıysa, sus ve b/aşka birşey deme. Büyük sorunlarına doğru dürüst bir cevap değilse dua, dolanıp durma bir şey demeden itiraflarının etrafında. Gece engin gönüllülerin ruhlarını eline alırken, mesafeli yaklaştım tatlı hatıralara. En iyi bildiği işi yaptığından emin gecenin çobanları. Merak edıyorum, eski zamanlardaki en yakın dostunu aşkın kabristanda. Benini bizle son yolculuğuna uğurlamak üzere kendine dönüşlerde olanlarda tasvir ediliyor aşk. Yola çıkanlar soyunmak istedikçe, çok hatırat olarak kendi yaşadıkları doğuyor. Bekleyen ruh için hayalkırıklığı yaratabilir şems vakti uyuyanlarda. Kıyaslayamadıkları görkemli, mütevazi olanlar aşkın sureti gökyüzünün etrafına serpiştirilmiş gibi. Orada kalmayı seçenler, bunun hakkını vererek yapıyor teheccüt vakti. Mevzu her ne kadar eski günler ve dostlar ve hatıralar olsa da, dualar ruhların üzerinden silindır gibi geçen yeniden şekillendirdiği kimlikler var. Kölelerin kölesi olanlar aynı kirlenmeyi yaşıyor. Duaların yasaları, yerçekimi yasasına benzemez. Kimsinız? Haklı olan benim, hatalı olan hikayelerin mi? Bilmediğiniz ne yazık ki, o değil. Sana şeytana uyup şöyle bir göz ucuyla bakan yanın. Ne kadar kışkırtıcı, değil mi? Alt alta sıralanmış hikayelerindeki rollerin baştan çıkartıyor bir gıdım kalbini.

Devamını Oku
Engin Demirci

EN MUKADDES... Aşkın düşkünü olanlar tutkunu olduğu yöreyi şöyle anlatıyor: Ancak tek başınıza yola çıkmaya kalkmayın. Zira yol, hem tehlikeli hem de kaybolma riski çok yüksek buyurdu Pirim. Sırdaş kabul etmeyen emeller, rızasını kazanmak için aşkın, yok yere yaşamıyanlar dedi Mirim. Hakka sığınmak ve yalvarmak makamında olanlar, aşkın kutsi kelimelerini okuyan ve ünsi soluklarını koklayan bahtiyarlar bilir ki, aşıka bağlanmakta keramet ittifakı vardır dedi İhtiyar Bilge. Dünyanın sınırlarıyla derdi olan biriysen, evet ve bu gördüğüm şeyler gerçek şeyler, özgürlüğü zapt eden özgür olamaz. Yani hayal gücümüz çoğu zaman gerçeklığin yanından bile geçemez, bu hal dağınık bir körlüğün fotoğrafı dedi Zahit. Misal, makbul değildir sevgiye, karışık kompozisyona dönmüş duygular arasında, kalbi açıp ruha dünyada alan derinliğini azaltır, bir noktaya odaklanırsanız şems vakti, derdinizi daha ince ifade etmiş olursunuz aşka dedi Miskin. Merak etmeyin, yine muhteşem olacak meşk benimmiş gibi yapabilen için, ruhunda duyar duymaz aşık olduğun hissettiğin bekliyor bizi, en sevdiğiniz şey ne? Onun bana bir hediyesidir dediğiniz senindir dedi Hırkasız Derviş. Sevgili en çok sevebilen kalbe yakışıyor, günümüz güzellik anlayışı standartlarina pek uymayanların karizması suretperestlere süprizdir, tüm ruhunu verenler için gönül tepesinin ardında belki de hiçbir şey yok dünya adına dedi Deliler Şeyhi




AŞIK-I ASAN.. Arınma yolculuğu, gece gündüz yanan ateşi h/ar'lamak görevini kim vermiş yüreğinize. Başından geçenleri anlatta, seni bırak meşke de iyi biri olduğunu anla buyurdu Pirim. Sana kimi tavsiye ediyor ruhundan taşanlar. Gecenin çobanlarının toplandığı vakitte, kalbinize ikram edileni alın dedi Mirim. Şaşırıp memnun kaldıklarınız hangi mekandan geliyor biliyormusunuz? Dünyaya gitmek için gelenlerde tüm sesler güzelleşir dedi Miskin. Gayretin fakirlik olsun, bizim engin gönlümüzde sohbetten ayrılma dedi Deliler Şeyhi. Fakr ne zaman olursan o zaman kulsun. Sakladığım sırlar var, her şey söylenmez, umutsuz değiliz aşktan. Tesadüf değil gerçek yaşananlar, gözden geçirmek aşkın kalbinde tartışıldı şems vakti dedi Zahit. Bir parça serinlık için suskunluğunu bozdu, o boşluğu maddi ve manevi biz dolduracagız vakti seherde dedi İhtiyar Bilge. Bu ne kadar güzel bir şey, aşkın bir kanadının içinde kalp var, çünkü gördüklerim en güzelleriydi sevgimizi, duyarlılığımızı temsil eden bir kalp var dedi Hırkasız Derviş. Biletiniz buraya kadar, gizli aşkın şehitlerine karşılık biri ama baştacı dedi Aklı Kıt Adam. Gönlünden koptuğu harflerle kuruluyor uzanan cümlelerle dil tamam aşıka,kalbın'in derdi ne? Her şeyin kontrolünü yitirdiği, tükeniş içinde olanların duygusunun ağır bastığı suretperestlerin içine tek tek serpıştirilmiş ilişkileri kesip saklamak istediklerim aşk dedi Garip Çoban.

Devamını Oku
Engin Demirci

DÜŞÜNCE BECERİLERİ...Kendini azad et, kuramadığın cümlelerden gitmek için teheccüdden şems vaktine. Benim baktığım yerlerin daha yukarılarında bir şeyler? Hepimızin dualarla tırmanabileceği yerde aşkın aşığı mutlu olmaz mı? En güzel şey olan gülümsemesini yüzünden eksik etmeyen kar taneleri, dua dua yürürken hissettirdiklerinin muhteşemliğinde aşk. Ve pirimin sesi duyulur,yukarıda olağanüstü bir şeyler oluyor ve kimse bunların farkında değil diye sesleniyor. Acaba benim bilmediğim başka bir şeyler daha olabilir miydi oralarda? Sadece çıkmak, düş kuracak vakti olmayan ruhların buluştuğu yerde olmak istedim. Gözlerin alamadığı üstünün de üstündeki en güzel şey sevgili mutlak güç, en gerçek özgürlük, işte o zaman değmeyin keyfime akşamüstü. Kurtuluşun mu yok, iyi ruhların sahiplerinin dualarıyla besle ruhunu. Belki son cümlelerdir bu yazdığım ateşi tutuşturmak aşk-ı kıyameti yaşamak icin. Sessiz çığlıklar gelir gitmek için rezilce korkulan hayattan. Anlatayım ben sana aşkı diyen semazen semahından geri gelmek ne kadar mümkün, yabancılaşma kötü alışkanlıktır içine. Ç/ay vakti kemik titreten sohbet meydanında c/anlarla hep beraber, önemli bir sunuş demlenen gönülle devam eden meşklerle, bitmeyen savaş'ta galip. Ardı ardına sıralarken kelimeleri karanlığa teslim edenlerin ipuçlarıyla donanır ruhlar. Doğa üstü yetersiz kalınan andaki inançtan doğan dualar nehir gibi kapıp kavrar sizi, bizi oyalarken.


ÇOK MU ZOR? .. Aşkın neden farklı olduğunu söyleyiniz buyurdu Pirim. Ruhundaki esintiler zamanda yolculuk gibi özünden gelir dedi Acz. Ne kenarı var ne ucu duaların, sevenle sevilen arasındasın hala, dile getir yüreğini şems vakti dedi Mirim. Hayretim oturduğum meclislerdeki sohbetlerden aşk için anlayabilene dedi Meczup. Kimin aklına geldin, hadi seslere kulak ver seslenmek icin en yakınına zerre zerre dedi Hırkasız Derviş. İçindeki en yakınınızla karşılaşmak, kurtuluşa ermek için şems vaktinde al-i imrandan bir ayet oku ki, gönül meşgul olsun ölümle gözgöze gelmek, küskün bir sevgili bırakmamak güneşe bakmak için dedi Garip Çoban. Kaç kez huzuruna çıkıyorsun sevgilinin, bir heyecan mı seni ateşe atıyor, hadi biraz amelinde merhametin olsun günahına dedi Zahit. Benim bir gizli bildiğim var, belki bir gün söylerim dedi Meçhul Dost. Tebessüm etti gece, aşk'a ayıp olmasın diye bir yere yerleştirdim akıl oyunlarına rağmen dedi Miskin. Okuyorum okuyorum bitiremiyorum yorulmuyorum, nereye saklandıysan gereğinden fazla gözlerim ıslakken çalsan kapımı dedi Hırkasız Derviş. Duygular sevgi şehrinin damarlarıdır, insanın sevgi problemi yok mu sizce? dedi Aklı Kıt Adam. Her şey sevgide oluşuyor, aşkla şekilleniyor ölümle bütünleşiyor ve bir şey kaybettirmiyor kendilerini sevgiliye sevdirenler dedi Deliler Şeyhi. Bir hikayesi var aslında her şeyin, merak ediyoruz, günde kaç defa kendinizı görüyorsunuz dedi Fakir.


Devamını Oku
Engin Demirci

Yarım Elma- Beyaz Şairler Kahvehanesi-Garip Çoban Sıradışı-Aşkın Renk'leri-www.beyazrenkler.org

--------------------

Seçilmiş bilinmeyen bir sayfa haram
Biliyor musun?

Devamını Oku
Engin Demirci

BİLDİĞİMİZ GERÇEKLER.. Şu anda yapmadığın bir şeyi yap. Yada yaptığın bır şeyı yapma ki, neyi okuduğunu okursun. Sızinle karşılaşmanız, mazeretlerinin mazereti mi? Nasıl başladınız güzel kullanmaya kalbinizi? Hayalini kurduğunuz her şeyi doğa tasarladı iki sorunun cevabındaki her şeyin hakikati orada anlaşılır. Uhrevi zevklere açılan kapı şems vaktinde aşk fırınında pişer şimdi gelir diye ruhlar. Şikayet yok, çünkü mükafatı büyük, gördünüz mü o rüyayı? Ben edep ederim; çarpılırım, onu yaparsam! Şu halimden çok memnunum, güzel bir ses. Seni burada mı bırakacağım, dünya sürgününde, senı kolay mı kazandık? dedi kabirden gelen ses. Sonra içeride sohbet ettık. Yahu bu akıl delirmiş aşkla? Kapıdan girince, herkes şaşırdı, okuyamadım. Kendinizin farkındamısınız? Sizi kabul etmeye hazır kocaman kalbiniz var. Duygusal farkındalığınız, şaşırtıcılığınız. Kişi kendini tanımakla mükelleftir, kendını anlatmakla. Iyi görme yeteneğine sahip olman için sevgini desteklemen gerekir. Anladıklarınızla anlaşılıyormusunuz? Zordan kaçma! Kanaatkar ol, seni bilmen için. Duvarlarını örmeden, duvarın arkasını göremezsin. İşte o kapı, girene aşk imtihanı zor gelmez. Şükrünün hakkını ver dualarda harmanla sevgiyi. Hayatın her alanı dua mecmuası, bır peygamber duası vardır yok dediklerinde sana yakın. Bugün örtülen yarın gösterilecek olan amellerini düşündün mü hiç? Neleri tahrif etti niyetlerin!

HOŞGÖRÜ.. Nâmahrem aşkın tek bir amacı vardır akılda. Gizli yoldan sevgi iletenlerin himmeti seslerin resminde gayet doğal. Ben bu soruyu şöyle anladım, tek cümle yeter. Bilgi aktarımı inanılmaz gecede gönülden gönüle köprüler kuruldukça. Meşakkatli bir yolculuk yaşayan gecenin çobanları, şems vakti ondan ayrı kalamıyor. Açılmadan eskiyen duygusuz kalplerin düşleri karşı sokağa dökülüyor. Bir an bile boş durmayan rüzgar üşüyenleri fark ediyor. Ruhunu zorluklara hazırlayan aşk yolcusu kalmasın diyen sesin takibinde baştan sona hallerimiz. Çok heyecanlı kimsesizliğime alıştım zor olsada. Kimseyi kimsesizlerin kimsesi kadar sevmedim. Orada bir su, ateşe karşı. Bu güzel birikimle arpa boyu dünyadan sıyrılıp kapısından içeri adım attım aşkın. Acılar pişmeye başladıkca güvendiğim bir dostuma emanet etmenin gönül rahatlığıyla dalıp gidiyorum. Geriye peşinden gitmişti o da, hiç düşünmeden. Hep olduğu yerde yani zirveye doğru insanları yanına çekti meşk. Her girdiğimizde şems vakti kendiyle barışık, dış dünyaya karşı mesafeli ama gönüllere aynı zamanda içten bir duruşu vardı. Zor iştir bu, ve de nezaketi tarifsizdi. Aynanızın yüzüne baktığınızda bambaşka bir hz insan görürdünüz iklimi değişen gönül gözlerimiz yine önce onu arayacak. Onu çok zor durumda bırakmış olmama rağmen o her zamanki nezaketiyle kırgınlığını bana çok dikkatlice hadi gülümse diyerek yansıtmayı bilen aşktı.


Zamanın kıvrımlı yolları.....Sırlarla yürüyenler,varlar mı hala? Biz susuyoruz şems vakti. Kimisi aşk diyor. Ben olması gerekeni yaptım. Her şeyi paylaşmalıyız ki, aşkı yok sayamazsınız. Şimdi kimse yok burada benden başka. Gelmemış bir sevgiliyi, bir aşkı semadan sırrı tevhidi bekliyorum. Burada huzur buluyorum. Bunun içinde herkes var, beklemezsen bu bir erdemlik olmaz. Herkes için zamanında yağmayan yağmur var, özlem de dıyebilirsin. Beklemezsen şafakta o güzelliği üryan olamaz sevgin. Geriye de bir şey kalmaz zaten. Sevgi dolu şeyler söyle, daha naif, aşk. Bize ne cennettin, ne cehennemi sormayın, bu elimden alınıyor. Zaman sevgisizlikte başını almış gidiyor. Bunun adı ne acaba? Sen geliyorsun ruhuma efsun olarak. Yaşamımın geri kalanını buralarda geçirmek istiyorum. Yandım gönül tahammül etmiyor, insanlığa mecburi seyircileriz. Ne aradığını bilmeyen buldugunu anlayamaz. Sükutumuz canane bilmediğimizden değil,suskunluğumuzdan nasıl bir ses cıktığı belli değil, bu bir rıza lokmasıdır. Şunu kabul etmek lazım, ben geçmişi böyle özlüyorum dediğinde kendini bir sorguya çeksen. Ararsan orada arayacaksın demlerde az kavga edeceksin ummanı rahmette. Vakit bol nazara gelmeyelim. Bize bir yol gösterin şems vakti gecenin çobanları. Nereye gitseniz kulağınıza çalınıyor aşk adına, ve accil ferecahü. Etrafımız sarıldı, az buz değil sevgisizlik. Cihanı gezenler hakka erenler arar bulamaz bır anda kayboluyorlar

Devamını Oku