Engin Demirci Şiirleri - Şair Engin Demirci

Engin Demirci

aşk olsun sana aşk.. karakalem şiir’ler…engin demirci..www.beyazrenkler.org



kafası karışanların lanetleride peşlerini bırakmayan yalnızlıkları değilmi
üçüncü albümlerimizdeki heyecanlarda alkışlayabildiklerimiz

Devamını Oku
Engin Demirci

HÜDA...H/ar'landır beni aşkınla medet ey aşk, aşkıma. Ve merhaba aşkın aşkıyla. Rahmeti gazabını geçen, biz ne biliriz. Bizi kuşatan merhameti tekrar hatırlatır vahşinin tövbesi. Pusuya girip savrulanlar, miraçtan kaçıyor, hala o çocukluk günlerin. Kardeşinizi çağırın, nasıl bakacaksın yüzüne. Karanlık bir sır değil! İnsan bedeninin alamayacağı kadar acı yaşamış olanlar için. Ama soru şu, gerçekten kurtulmuşlar mıydı? Benlerinden! Ve hz adem olanların kendinden utanacağı hz ibrahimi ateşlerde ardı ardına sürgünler. Ortada ve sözü edilenler bizatihi kendisi. İnsan hikayeleri ise sadece insanı anlatır olmuş. Şems vaktine sefer eyleyenler güzel, kul haline getiriyor hz insanlığını. Her yere korku salanlardan uzaklaştırılmayı önemle vurgular teheccüd vakti. Artık her şey bitti, bir acı büyük bir günah olarak asılı kaldı dünya. Hadi git bir nefes al, kalemler onu anlatmaktan çekinir. Ruhun makamında ne şirinler var, hayırla anılmak için gönülün direğidir edep yahu. Yani biz, onlardan değiliz. Önce kendine yazdığın mektupları oku, yaşadığın heyecanı paylaşmak için. Kalbinden geçenler yeni bir şey. Bilinmedik, duyulmadık, görülmemiş makamlara ilgisi yokmuşcasına bir noktaya taşıyabiliyor bu aşk. Öyle bir geçmişle varolurlar ki hem herkesi ve her şeyi bilirler hem de her gittikleri yerde onları tanıyan birileri olur. O geldiğinde herşeyin değişeceği ta en baştan bellidir.


GÖLGELERİN KARANLIĞI...Doğanın sundukları, insan zekasının üstü, böyle ağzını açık bıraktırılanlar hayret verici. Zaten var olan bir olguyu açıklama becerisi gösteremez insan ademce değilse yaşamı. Erdemden dem vururken hayal edebilirsiniz, karşılıklı uzak durma halinde sevgiden. Kendine gönül penceresinden bakmak aklınıza geldi mi? Bilirsiniz, hayal aleminin kapısını açan yalnızlığı. Mizaçları itibarıyla duygular böyle beklenmedik şeylerden pek hazzetmezler. Ama nihayetinde, yalnızlığın konforlu kucağından çıkarak kendini bilinmeyenin,bir beklenmedikler silsilesinin kollarına atıyor suretperestler. Bu hareketi hem onun dünyasını büyütüyor, hem kendisini daha önce mümkün olmadığı kadar derinlikli bir şekilde keşfetmesini sağlamak için okumaların önünü açıyor. Kendine uzanan sağlam bir köprü inşa etnekle kalmıyor gecenin çobanları için ve yol böylece sürüp gider. Her anlamda kendini aşar ve aşkın zekası üzerine çok şey okumuştur muhtemelen. Bu temalar o kadar ön plandadır ki, dünyayı gölgede bırakır. Emsalsiz güzellik üzerinde kıymetlısine varıncaya kadar, güzel şeylerin sahip olduğu yerden yola çıkıyor engin gönüller. Aşkın büyüsü için iyi bir fırsat sunuyor teheccüt secdelerinde dualar, kalbin erdemli bır hale gelmesinde ne kadar önemli olduğundan bahsedir. Meşkin en cazip yönü de bu değil midir zaten? Aşkın heyecanını anlayan aşina ve o kapıdan dışarı adım atmanın, o bilinmeze adım attığımız bir sır değil!


Devamını Oku
Engin Demirci

BANU CİHÂN... Himmetine bakıyor gönlüm nazarının kavl-i şemsin. Size ait bir icat değil kalbiniz. Takipçiniz aşk mihrapta kendine karşı geliyor. Baş döndürücü yükseklikte duruyorsunuz. İçiniz yerine dışınıza düşüyor masallarınız uykuda. En kıymetli,büyülü hayret verici temiz haliniz. Bir aşk çıkartıyor gecenin çobanları. Başka bir dünyadan gelme görüntüleri, mistik hava ve nazik görüntülerini aşktan oyulmuş kelimeler çıkıyor. Görünüş ve halinizi ne etkiliyor. Düşüncelerinizi nerde toparlıyorsunuz? Gerçeklerinizi boğmayın kalblerinizın kırılganlığı tuhaf değilmi. Yarının sessizliği arasında hayat kısa. Hayali güzellikler değişici şaşırtıcı derece. İddialı ve büyüleyici tek gerçek aşk. İçgüdülerin peşinde koşanlar kendilerine çizdikleri meydanlarında gizlenirler. Sadece cesur olanların girebildiği gizli geçitten geçenler, bana neyin nerde başlayıp bittiğini sormayın söyleyemem. Oldukça zorlansada kilit altındasınız. En kusursuz şekilde korunan yerinizin ziyaretçisini en şaşırtıcı bekleyeniniz nedir? Başdöndürücü ve geleneksel renklerinizde sizin çaba harcamanız doğal renkleri aşkın. Etrafınızda sizi anlatan yazılar neler diyor? Hilali görün, hakkın ikramını hak ediyormusun her nefeste. Yakınlığındaki sırrın nedir? Sönen ateşındeki külde. Güç gösterin kime? Aşk mey/hanelerinde dolaş ki,Sırrına erki aslının lokmasında şifresini çözsün cömertliğin bir aşk klasiğinde... /... Derde derman olanlar, aşktan gelip, aşka gider buyurdu pirim. Dilekler zamanında sır kanunu, kaderinizin değiştiği bir gecede gelir tam güven. En önemli sorunuz nedir? Kör karanlıkta yanardağ gibi kaynıyor uykudaki haliniz. O halde cevap veremiyorsunuz dualara. Tüm mevzileriniz düşmüş, artık çok geç olmayabilir. Katıksız aynı aşkın yetim çocuklarıyız. Zamanlar, mekanlar, eşyalar, giysiler, coğrafyalar çok farklı olsada, bugünle tuhaf bir benzerliği, hüzünlü de olsa, tuhaf bir huzuru vardır avareliğin. Her bakışı tartışılanların hesaplaşması da çağının sınırlarını aşıyor. İçimde yanan korun ummanındayım. Yüreğime süs ettim yüreğimi, gönüllere hitap eden molla cami yaralarımın sultanı. Peki hangi koşula bağlanmış dünya aynasında biz eksik biliyormuşuz bizdeki aşkı. Dost doğru kulluğumuza yansıtacaklarımız aşkla kalın eyvallah diyerek yatağına çağırıyor. Ebedi vatanına kavuşuyor ruh, istila edilmiş zayıflamış duygular kudret sahibiyle buluşunca şems vaktinde. Gönülden seslerde benim hikayemde paramparça olan aşkların divaneliği derin mevzu. Uzak noktalar biraz halimden anla artık niyetimin rotası belirsiz. Söz bitmemeli diyor gecede derviş. Usulca baştan çıkarıyor aşk. Hayat çok çiğnendi, geçmiş mazi olmadı. Sevmeyi artık yürekler kaldırmaz olmuş. Tek başına artık insanlar, önce göz nasibini almalı gönülden. Ya rab ne zaman dua edersem kabul et dedi çoban... /... Şirazesi bozulmuş şımarık suretler arasından gitme zamanı geldi, muhabbete elini uzatanlarla. Coşkuyla bekliyor yüreğim, Her öncenin bir sonrası vardır, ama her sonranın bir öncesi yoktur hz insanda dedi Hakikati Arayan Garip Çoban. Seni okuyup yazman gerekir, çok haksızlık etmişsin yüreğine. Ahi Evranın buyurduğu gibi, hak ile sabır dileyip, bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp, bizi geçen bizdendir bu sözü tut buyurdu pirim. Kuşkusuz bir öbek, semaya ağlayarak bakmak. Ağır ağır kendine çıkacaksın belleği geçip, şematik sureti görmeden. Birazcık açman gerekecek kalbini sevgiye, kaldı ki yine bizim yokuşumuzdur gönüle çıkan merdivenler. Biraz daha yol almalıyım kuşkusuz, bir çekiciliği var her suretsiz aşkta. Akşam olmakta hatta zaman zaman ruhum şems vaktinin acısından bildi. Katresi yerleşmiş belleğine semanın arada bul, yalnızca ses, üstelik tamamı da değil; aşkla aram çok da yok. Daha erkense de meske, öylesine bir hayalım de yok! Bir sevgide gönlümüzde duruyordu. Tefeyyüz bu olsa gerek. Birçok satırı kurşun kalemle çizilmiş kitap gibi suretler. Dil hanesinin kapısını aralayan, yavaş yavaş özge canla tanışıyor gönül, sahafı aşk ötekine göre daha özenli. Çok şey öğrenmişimdir tekrar basımı olmayan insandan. Senin dilinden bir şey anlamıyorum dedi fakir. Meczup, çünkü kendini dinlemiyorsun dedi. Bazı yerlerde şahit, bazı yerlerde dilencı bilirler dedi gölgem.

İÇİM ÜŞÜYOR... İnandırıcılığını yitirmiş aranızdaki suretle çekişmeniz. Çekilin aradan, sizi efendi kılan duanızı bulun bu aşkın durağı. Her ölümsüzün bir iksiri vardır buyurdu pirim. Önce kabını boşalt, sonra umuda ulaş dedi mirim. Bu yazılanlara isim verme, her harf su gibidir gönüllere, gördüğün gece yola çıkan bir su damlası yusufi kuyuya gizlenmiş yürekler için ne yapılmalıdır dedi hakikati arayan garip çoban. Adanmış aşkla bir mesaja sahıp olun. Son defa tam bir başbelasıyım kendime. Kendimi iyi hissediyorum. Kafası karıştıkça yok eder insan kendini ince mesajı çıkar aşkın. İşte o zamanlarda bizim gönlümüz virane olur. Nun bizi bize öğretir şems vakti. Hıdırellez iç manasında insan akl-ı kül olmuş vavda. Ne güzel bir sırdır aşk, o kendi içinde kavgayı bitirmiştir, alınmaz en yakın dosttur. Hasılı her şeyin tohumu kendi meyvesidir sevil de mesut ol. Kendini bilmenin yolculuğu hangi gülde zuhur etmişse o gülde bir rengi vardır renginizin. Hep aynı noktaya varıyoruz yüzlerce kelimeniz tariften ben acizane heyecan duyuyorum o büyük zevkle hakikatini oluşturan o aşk. İste böyle bir yolculuk gerçek ınsan-ı kamil olanı aramanın sıfatları vardır. Hay hay ben senden daha cesurum diyor gece. Sen korkaksın kalbine karsı gözcü olmuş türbelesen suretin. Yüreğindeki incecik sızıda var olanında gönül bahçene çıkar ruhun ağlayacak, yanıp kül olmak içın gel görüşelim diyen gariptir aşk.. /.. Hala insan takliti mi yapıyorsunuz? . Başına buyruk olanlar çok gizemli. Bu çok güzel bir sancı leyl vaktinde şems ve kameri aramak. Aradığınız şey mekanda değil zamandada gizlidir. Zaman uçar bir şeyde, şems, ateş ve su. Kendini çok yalnız hisseden ruhların zaman kaybı suret süslemelerıyle teslimiyetini devam ettiriyor. Olmazsa olmazınızın çizgisi sevginizi nasıl tasarlıyor dualarınız. Kararınızı sizin vermeniz zaaflarınıza rağmen boşluklarınızı bulmanız lazım. Ne yapacağınızı bilmenizi araştırmanız lazım özelinizde. İç içe planladıklarınız hala suretinize yansıyor. Problemleriniz ruhunuzun ihtiyaçlarına cevap veriyor mu? Nabzınızı ölçüyor gece, arayıp bulduklarınız hedefiniz. İradeniz duygularınızı temsil etmesi için, değişmesi lazım yarım kalmış cümlelerinizin. Dün değişmemiş olanlarda yarın neler değişecek? Ne istiyorsun, neler olmalı? . Sizi sınırlandıracak dualarla ruhunuzu özgür kılacak, aşağıdan yukarı değiştirecek bir kavga başlamalı. Yerinden yönetilmeli kalbiniz, tartışılması lazım uzlaştıklarınızda. Elinizdeki kötü ve güzel örnekte sizsiniz. Herkes aynı şekilde okumaz suretleri, bazıları müdahale eder korunması gereken ruhlara. Vicdanınızda yol açan ilginç durumlar neler hatırlatıyor. Bir hesabı olmalı aklın, karşı karşı kalmanız için cephenizden bakın suretinin suretine. Bağları kopmuş anahtarını arıyor daha derinleriniz..../.. Sizi bir arada tutan şey, elinizden aldıklarınız mı? Şimdi ve sonranın nedeni ne? Ne aşamadasınız sizi sevmek için. Bugüne kadar aklınızdan geçtiğini sanmadığım bir şeydi aşk. Peki ne oldu da, işte burada adını koyalım mazeretlerinizin. Ne aşamadasınız? Kendinizi sevmek için. Bu yol ayrımında zor olanı ama iyi ki dedirteni seçtin sen, bütün kırgınlıkları ve tepkileri göğüslemek pahasına vaktiyle doğru bir şey yapmış aşk. Söyleyemediklerin hep bir yük oluyor yüküne. Beden dilinden duygularınızı anlamanız lazım. Gözünü kapatan aydınlığa çıkamaz. Akıl, duygularınız nerden ve nasıl bir şey? Merakınız nasıl bir şey? Çok gizli olanlarla Allahı aldatanlar aldanmıştır gölgenızin güneşinde. Unutmak için hatırla, sırların açığa çıktığında ne söyleyebilirsin kendine? Kendine yardım edebiliyormusun? Çıkın dışarı! İçinde yaşayanlarla ölenler nelere tanıkdırlar. Tahammül edenler yaşlandıkça yaşlandıramadıkları arasında yolculuk sürüyor. Hakkın gölgesi dipsip karanlık. Rüya ve gerçekte ilahi tecellide aşk. Resul, nebi, veli,hz insan ve hilkat. Gerçekten de gerçek olan mistik hayal düzeyinde gerçekin bizzat kendisi. Gerçek ve doğru olduğundan kuşku duyduklarımızdaki görünmeyen bir şey aşk. Kendi başına buyruk suretler, kendi kendine oluşmuş gerçekte bu ben değilim. Halbuki idrak ettiğimiz hep bir şey, şey de hayal içinde hayaldir, rücu olan aşk bu alemde

GİRDİM ŞAHIN BAHÇESİNE... Hadi yaklaş! elinizin altındakilere iyilik edin. Hayatın şifreleri belkıs ve süleyman kıssası gibi. Sorularınla zamanını tüketiyorsun. Yeniden buradayım diyor her nefeste kalbin. Azıcık okşasam geceyi, sudaki ayak izlerine ulaşabilir belki gözyaşlarım. Ya da hortlaklardan dersler ve meseller arasında alıntı yaşamların önemsenmemesine yol açtığını tahmin edebiliriz suretlerin. Geçmiş açıkca çöplük, bugün o denli suret perestlerlik. Neyi anlatırsa anlatsın karşılık bulamaz ilişiksiz model ilişkiler. Beklenen ilgisini getirmiyor duygular. Tasnifçiliğe dayanan notlardan oluşuyor karanlıklarınız. Öyle ki, simsiyah gerçekle kurgu arasında gezinen insan. Kendine özgü tınısıyla bir anlatı tarzında gizemli muğlaklığın faydası olmuştur mutlaka yalnızlığa. Ve mahreminin çok konuşulduğu bır bugün yaşadığımızı hatırlatırım. İlginç hikayeler var suretlerde ayrıca enteresan betimliyor. Ben onunlayım, o benle sana ne! Nemiz varsa aynıdır. Sıkıntıları yenebilme sanatı için bu sudan içmelisin, içtikçe kanamaz sus(a) mazsın. O duvaksız harflerle kopup yalnızlığımdan çıktım yola, güzel hakikin parıltısında. Dahası her şey ne anlama geliyor hata avcıları arasında ihtiyacımız olan şey dile kolay sevgi. Süzülüp gelen anılar sizi şaşırtmadan uzaklaşıp sizi yalnızca karşınıza çıkaracak. Gideni gidınce hatırlama derdinde bir kapının önünde duran tavır alıyor kendine... /.. Kimse beklemiyor kendini, kaybolmuş olan hafızan şu soruyu soruyor. Kendin karar verdin mi, kendinle mücadeleye? . Anladım, bildim, yetti. Çünkü o topraklar aşkla ruhun özgürlüğüdür. Hürriyet bedende var demekle bir kimse hür olamaz. Şems vakti aşikar ediyor, açığa çıkarıyor aşkı. Benim gibi biri, en yakınımdaki üşüyen sokaklarda geziniyor. Değişmeyen ne kalmış, ayrılmayacaktık bir birimizden ama yüreğim yorgun zıddiyet üzerine düşününce geliyor, şems vaktiyle tevbe kapısından girenler, rahmet kapısından aşkla çıkıyorlar. Öyle bir şükür bambaşka cevaplarla başka ismiyle cevap verir. Çok özel bir şey keşfedin,vursun sevginizi ki, Onu unutmasın kalbin. Gece tadında batıl inançlarımız ve takıntılarımız yıllardır şahane hatalarla değişmemiş. Aşk ise uykuda olanlara inat, bir çiçek bırakıyor gecenın başladığı yere. Yüreğinin burkulduğu zaman eskimiş yalnızlıklara inat kuytu sularda zaman öncekiler ve sonrakiler, rüyalara inat kendi macerasını kendi yaratanların içerden ölmelerinin tarifi oluyor suretler. Günümüz insan ilişkileri zihinleri okumanın ardından temize havale ediyor duyguları. Gerçeğine bir teselli sunuyor, olgunlaşmayıp aksine eksildiğini öğreniyoruz kilit noktada gerçekle yüzleşmemek için zamanı teselli sözler yerine, yalın gerçeğin kabulünden hareket ediyor aşk. Neden cezalandırıyorsun kendini, kim kırmış kalbini ilk bakışın aşka inanmış aşksız.. /.. Aşk bahane aşık için, çok heyecanlısınız, çek besmeleyi açılsın artık kapıların. Zihinsel saflık akla aşkı öneriyor. Mağduriyet zamanınızda yaşıyor kalp. Ne lazım sabır için. Hiç hesabın üstünü örtmez zaman. Aklı akılsız kullananlar için yalnızlıktan ürün almaktır yaşam. Bir tavsiyede bulunun kendinize tercüme etmek için. Manası olan dilinizin çekirdeği sevgidir. Parça parça olan inandıklarınız önünüze neler koyuyor. Bühtan halinde suretler. Huşu veren duyguların kelamı açıldıkça aşkı anlayacaksınız. Aşka yürümeye devam edelim ki, bizim olan sevgi bizim kalsın. Gaflet halini hiç sorgulamıyoruz, kendisini böyle miyopluğumuzun. Şikayetinin içten dıştaki kaynağı çok sey bildiğinizi. Çok yere gider şems ve kamer ama hiç bir yere gitmez. Bir yere gitme niyetindemisiniz ateş ve su gibi. Banu çiçeklerinin kokusu sizi çağırır şems vaktinde size. Hiç vakit yok, zamanı durdurmanız için. O hiç olma gayreti içindedir, yaşanır fakat anlatılmaz. Nefsin kenarıdır hayat buyurdu deliler şeyhi. Ben size sözümü tuttum yok oldum. Eğer böyle ikramlar üstümüzdeyse onlar bize sermaye olacak. Birer miskiniz ama ben bir hiç mişim, yokmuşum, yok olacak mışım şems ve kamerin buluşmasında ruhlarını keşfetmeyi öğretiyor aşk dedi pirim. Ben derken ağlarmısın üzülürmüsün. Aşk hep birdi, hz insanda bölündü bir damla suda, ölümle leşleşen mahluk, kıskıvrak bu nur tekrar bir oldu.

Devamını Oku
Engin Demirci

Haşa..!

Bilmiyor ki, Âşk-ı Mecâzî
keyf-i seyr’de hayat öğretisidir Ey Aşk!
Kimsin diye sordular
Bir noktadan başlayan çizim gibiyim,

Devamını Oku
Engin Demirci

Can tene küstü yar!
İnanıyorum ki,kulağıma çarpanlardasın hala
Bekledik düşümüzle koyun koyuna
şimdi yolculuk öz ülke şems vaktine
Mutlu olmak varken leyl vaktinde
artık üşümeyeciğim ateşinde aşkın dedi pirim

Devamını Oku
Engin Demirci

NE ÇOK ŞEYDİ (Ç) AĞRILARIM.. Yazın bittiği yerde belki diyerek çıkarım aşk yolculuğuna. Bu aşkın gurur anlayışı öyle boyuttadır ki, teheccüt vakti hiç bitmesin der gönül. Dayanılmaz bir istek duyar duaya kalp. Neyin iyi diye sorduğun sorular, sadakat erdemine dayanıyor. Adeta doğası gereği geceyle bir olan gecenin çobanlarına, mutluluğa ulaşma ve oturmuş bir karakter edinme hevesi verir savrulan kar taneleri. Aşka göre manevi değerlere uyacak şekilde hareket etmeliyiz. Tüm ulaşma arzumuza bir selam salma hali ardındaki itici güçtür de aynı zamanda dualar. Gökten yere doğru inen melekler, aşkın yatağında gürülderler. Sesini biz de neredeyse duyabilir, kokusunu içimize çekebiliriz şems vakti. Ateşlerinin yüreğe sıcaklık yayan parıltısında belli belirsiz seçeriz h/arlarını. Deli gönül aktıkça engine, yankılanarak bize dek ulaşır meşkleri. Pirlerden daha soylu ve güzel yüzlü, bir meczup kadar güçlü, zahit kadar bilge, bir miskin kadar saygın ve mirim kadar müşfik olduğu gerçeğini görmek hiç mi hiç şaşırtmaz garip çobanı. Gelelim soruların yanıtına, diyar diyar savrulurken. Akıbeti hakkında hiçbir fikri olmayan aklı kıt adam gibi her hali. Deliler şeyhi gibi gönül dağlarının duygu geçitlerinin yolunu tutmaya can atsa da, sevgiye sırf sorumluluk duygusu yüzünden bunu yapamaz. Kendini çok mutsuz hisseden sufi sesler duydu ki, o an için yapılması gereken en mertçe ve sadık hareket sema'ya koşmakta olan bu aşk


Âfitâb-ı Gülzâr.. Mecazi Aşkın hanesinde, selamı sabahı kestim benimle. Kalbi en çok sızlatan nedir? Aşkın rehberse, tecelli aynanda neyi görüyorsan odur aşk. Yüreğine bağ olan heveslerine tutunma ki, seher vakti gönül kafesin açılsın inşirahla cankuşun uçsun demlensin ruhun bırakıp giderken dünyayı. Ne kaldı bak geriye, ibrahimler, yusuflar, züleyhalar. Garip çobanlar seyranında dervişleri, pirleri erenleri dön bak geriye ne kalmış işittin mi? Yalan dünyadan başka! Varmıydık gecede ahh bir b/akışta. Elde etmek istediğini var gücüyle dayatıyor unutmak istediklerini. Konaklayanlar aşk hanemizde yürekten yüreğe esiyor. Hepimiz mum ateşi önündeki gölgeler gibiyiz, yaman dede'nin aşk ateşiyle demlenen gönlü gibi arar durur yaşlar akarak. Unutulmuşluğun kaldığı zamanlara tutsak olmayan ruhların dualarıyla hariçten gazel okumak gerek geçmişi silmek için. Gözün gördüğü tema ne olursa olsun, uzun tartışmalar ve sohbetlerde yer almak kendini okumalı yeni dostlar edinmeli kalb. Ruhu tarafından anlaşılır olan duygularla birlikteyken geriye yaslanışında bir rahatlama sezer sevgi. Bir şey söylemene gerek kalmadan her şeyi anlayan arkadaş yanı çok rahatlatıcıdır duaların. Yalnızlığın görünmez kılınmış yan sokaklarında sürprizlerle dolu, belki diye geçirilen zamanda en önemlisi birlikte olan cümlelerin sebebinde onu kabul etmesi. Ve abartıyla konuşan ya da susan, saçmalığın bizzat anlam ifade ettiği an


Devamını Oku
Engin Demirci

KALBİNDE BİR DİL/ARA.. Yar isteyen neyi vermez ki, vuslattaysa sırrı gülzar isteyen kendine kıymazmı? Aşıkı zar isteyen. Seherde uyumaz sırlarını açmak için yollarını gözler. Deminde safa bulmak nazar için bir sel var ki, yaş yerine döküyor dem. Aramaların sevincini yaşar gözyaşlarım, varsın yansın. Sarpa sarınca her dem yeni doğarız, dosta bend olunca. Gönüldeki o ahımdan çıkan kıvılcımlar gonca gül olur. Bu bahçede gezmelerimiz devam ediyor. Canmı kayırır dil tahtındaki marazı, derde uğratır. En güzel elbise susmaktı, bize saki olan sohbetine katan aşk. Bir özge hal imiş, doldu vücuda yarin hali için aşk. Dünyada yer bulmazsa, gönlünü memleketi bilir yol tutan,aşk. Aç gözünü ah yara bak derdindeki vahdetinde cananın gamzesi,aşk. Neyin averi cemalin, sinende katresi hakikatin ummanı dilde mücella kılan, aşk. Sırrı sultan eyleyen, bürhan eyleceğin gönlümdeki ateş, aşk. Dertlilere derman eden, asan eyle kadrini bilenide kabrine handan eyleyen, aşk. Semadan sırrı şaha giderim, ister gelsin ister gelmesin bekleyen, aşk. Akıl ile erilmez oldu dil/ara diyor hilal, özgür olman için keşfeyle yakınsın, bakide fani olan cevherin, aşk. Ayırtetmiş olur seni ister, seni verirsin israf etmeyen dil, aşk. İster gönül aşk illerine giden aşk şerbetini, sonsuz sefere enel aşk dedirten, aşk. Gül uğruna kalbe düşen çiğ tanesine gözyaşı veren,aşk. Bakın bakalım garip çoban divanında engin harflere yapışan sırrın,aşk... y.ed/


VAZGEÇMELERİMİZ... Aşk şarkıcısı kınından çıkmış kılıç gibi; tek bir ana mıhlanmış ne olmadığına erilerek, ol ki gücün yetsin. Buradayım bir şeyler yazmak istedim kalemi gönlümde buldum. Sonra kabristanlarla tanıştım. Oradan dünyaya baktım, doğru olanın ne olduğunu görmeye başladım. Birdenbire kendimi kalbimin içinde muhabbetde buldum. Harfler,kelimeler,cümleler sevgilimizsin, çocuğumuzsun, sen nerde olsan biz seninleyiz. Bütün maksatlarına kavuşman için oyalanma, sırları görsün gözün ki, gözyaşın tevhid etsin. Şimdi saat kaç yaralı zamanda tüm ders notları bir mevsim. Susturulmuş kahramanların akıl şaşkınlığında görünen ve görülmeyeni bilmıyor. Gizli anların yolcusu hak dost beni öldürmek isteyen hayata karşı çok hafif bir yaprağın ucundaki yaşam gibi dönüştürüyor. Altı çizilmeli gereken yaşamı duyan olmasada, kimse hiç kimse umursamaz olsada, ruhuyla uyumlu olanların mahareti aşk. Hiçlik zirvesine tırmanmak tam yokluk aleminin ortasında buluşup kurtuluşa ermek için sırt sırta veriyoruz. Varlığa gidiş yolundaki sabrına şahit olmalı esrarı vuslatla. Üstünüze sıçramış mutluluğun lekesi farkında yaptığınız seçimle. Hiçlik zirvesine çıkarken buluruz Onu üflenen neyle dalar uyku alemine. Denir ki; rüyalar, kendimizi görebileceğimiz aynalar gibidir. Vazgeçmeleriniz sadece aşkı alır, saklı benliğimızi yansıtırlar kendi doğamızın gerçek yüzünü açığa vururlar dedi Şair.


Devamını Oku
Engin Demirci

Ya İlahi..
Surûr-i Sinem’de aşkın hala yok bir imamesi!
gözden olmak,sözden olmaktır..
kar tanelerinden gizlendim.
Gönlüme sığmayan bu hasret ateşini kim yaktı..
Sükûtum gözyaşına mecbur,söz söyleyemeyeli..

Devamını Oku
Engin Demirci

GÖRENE HER YERDESİN EY AŞK..

Vedduha bahçesine gel ki, gel gör ki ne çok köle yanın var dünyaya esir yanında. Zil çalıp oynuyor şeytan suretine taptıkça. Derdinle dertlenenler ruhunla buluşuyor şems vaktinde. Oysa sevda aramak gece gündüz yatmayla değil, dualarla gönüllerde gezmekle oluyor diyor gecenin çobanları. Aşkın gözyaşlarını avuçlarına biriktirenler inşirah tadında kartaneleriyle konuşurlar. Bütün kapılar bana açılsın dersen, bir kapıdan ayrılma. Canıma sefa olan seraplarla dönüyorum. İnsan yüzü sineyi okuyabilmek için hep ikrar ediyor. Kelimelerin ardındaki niyeti anlamak için iki satır arasında sıçrayan çamur yüzlerini de kirletiyor. Uzun uzun söz ancak ruhu yükselttigi vakit işte bu bütün sermayendir aşka. Çok içerilerden bir sezgi geliştirir insan gerçeği. Eğer sevgin kelimelerle bırakıyorsa teni engin gönlüne, sessiz feryadını kışkırtan edep ve adabın hakikatini anlamak zor olmaz. Ki sık sık benım de yüreğime takılıyor, size perdelerini kaldırıyor mahreminı bazen bu yolculukta. Benini en çok utandıran vehimlerin nasıl ikna olacak. Kelimelerle duvar ördüğünüz yanınıza kartaneleri ömür tüketen duygular sunuyor. Kendini esirgiyorsun sevgiden hiç ilgilenmiyorsun, başucunda olan aşkla. Seni tanıyan harfler bizden yana aha şuramda. Çünkü görmek gözün görüşüyle değildir. Ne ile bütünleşebiliyorsun her şey yerli yerinde,içte paçavraya dönmüş sefil kelimelerle yaşayanlar değil görene her yerdedir aşk.



Devamını Oku
Engin Demirci

----------------------------------------

HZ KUR’AN’ın Esma’sı

Az buçuk tutunuyoruz, direnemediklerimize Fatiha’da
Hareketli ve yoğun olacağa benziyor, ilk baktığım gibi hala o gözlerin

Devamını Oku