Ey gâfil, dünyâ boş; tüm eşyalar beyhûde,
Bırak mâsivâyı da, haydi artık hû de...
Aşkın şarâbıyla bizi keyiflendir Allâh'ım,
Cennette cemâlin ile şereflendir Allâh'ım.
Bir güneş gördüm, kalbim ile bir atan,
Bir güneş gördüm, dünyâyı aydınlatan.
Güneşe aşık oldum, mâsivâyı eriten,
Ben güneşi sevdim; yandım alev gibi...
Yaratan ve öldüren Sensin yüce Allâh'ım;
Rahmetinden bir nebze, yağdır bize Allâh'ım...
Her adımda lisânım, her ânım budur Allâh;
Oturuşum, kalkışım, yürüyüşüm bismillâh.
Dur durak bilmez ki akrep-yelkovan;
Su gibi akıyor, geçiyor zaman...
Bir vakit gelecek bitecek nefes,
Ölüm bir başlangıç; sonsuza uzanan...
Dünyâ küçülüyor gözümde, insanlar küçülüyor,
Ölüm yaşıyor özümde; tüm karanlık boğuluyor...
Ayağına sabun takılsa öleceksin!
Fâniyetten sonsuz âleme göçeceksin;
Kaçış yok, âhiret yurduna döneceksin,
Söylesene insanoğlu, bu kibrin niye?
Çıkmamış mıydın babanın idrar yolundan?
Cisim büyüklüğü değildir senin büyüklüğün,
Seni büyük kılan kalbindir, gerisi; yüklüğün...
Dostun evi gönüllerdir;
Gönülleri yakmayalım.
Kalp tahtındaki güllerdir,
Canevini yıkmayalım...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!